iyi niyet ve nezaket dediler...
herkes doktor bir bendim hasta
tüm doktorlar aynı sonucu çıkardılar
iyi niyet ve nezaket...
yolda yürürken aldığım bir selam
başımda taşıdığım papatyalardan tac oldu...
herkes beni çok seviyordu
herkes iyi olmamı mutlu olmamı gerçekten istiyordu
çünkü herkes doktordu
ve tek hasta olan bendim
inandım hepsine
hemen ardından gelen kazıklara rağmen...
hiç kimse mutlu değildi aslında
hayatı en iyi yaşayan bendim
yalnızlık iyiydi
gözyaşlarını susup içine atmak iyiydi
kendini kendine hapsetmek iyiydi
gülümseyen bir maskenin ardına gizlenmek iyiydi...
haklısın! demeliydim daima
sadece haklısın
haksız da olsan yanlışın dibine de vursan
haklısın demeliydim...
inanıp aldanıp sonuçta yüz yüze geldiğim yalanlar vardı
baştan beri olsun vardır bir sebebi deyip susmayı seçtim
hesap sormamalıydım yani
neden? dediğim anda üstüme çöktü tüm kayaları...
her şeyim kusursuz olmalıydı
ben iyi niyetliydim kusurlar bana göre değildi...
kaşlarını çatan bir bana yer yoktu dünyada
hep gülümsemeli
hep haklısın demeli
hep susmalıydım...
sevdamın resmini çekerken başka bir sevda ile
çok güzel oldu demeliydim
ağlayan içime es verip
tebessüm kondurmalıydım dudaklarıma...
ben sevdim dediğimde de gerçekten sevmemeliydim!
sevdim deyip iki gün sonra başkasının kucağına atmalıydım yüreğimi!
hayatımın dağılmış kaldırım taşları için umutlarım var gibi görünmeliydi!
bir bacağı kırık iskemlede oturup okuyabilmeliydim kitabımı!
iyi olmalıydım ben yetenekli olmalıydım kusursuz olmalıydım!
kötü niyet yaşamamalıydı benliğimde!
iyi kötü güzel çirkin her şey görünmeyen yanımda olmalıydı! orada kalmalıydı!
çünkü;
bir ben hastaydım ve herkes doktordu...
iyi değilim aksine kötüyüm!
içimde biriken öfkelerim var!
önünden arkasından küfrettiklerim var!
elime geçirsem bir kaşık suda boğarım dediklerim...
ve hala affetmeyi beceremediklerim!
gülümsüyorum...
kusursuz değilim ben!
her yanım kusur dolu!
su içerken dudağımın kenarından hep sızar aslında
beceremem suyu içmeyi bile!
düz yolda burkarım hep ayağımı!
gözlerimi boyarım
akar bulaşır elime yüzüme!
sıkıldığım anlar çoktur
kuru gürültülerden nefret ederim mesela!
bir şeyi savunup ta hala acabalar içinde yaşayanları bilirim!
onları da hiç sevmem ama gülümserim!
yani demem o ki
beni sevmediğinizi biliyorum
kırılmamam için! arkamdan atıp tuttuklarınızıda (kim bilir belki benim kadar çekici bir enayi daha yoktur!)
ipe sapa gelmeyen yalanlarında farkındayım fazlasıyla
beni nelere yakıştıraMadığınızıda biliyorum!
gülümsüyorum!
aslında içer de dişlerim koparırcasına kolunuzu bacağınızı ısırıyor!
maskeler çok ağır!
artık gülümsemiyorum size!
ben savaşımı içimde verdim!
sonuç mu;
şimdi kendimi idam ediyorum!
Kayıt Tarihi : 27.1.2014 23:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hepimizin bir kırılma patlama noktası vardır, uzun uzun susup, tüm darbelere gülümseyip, dişlerimizi sıkarız, sonucunda mutlaka bir bomba patlar, kimi her yanı yakıp yıkar, kimi yalnız kendini, bu da o anlardan biriydi...

TÜM YORUMLAR (3)