Can; ışıltılı, güvenli, sıcak, yaşam veren, umut veren, anlam derinliği olan bir değer.
Can nedir biliyor muyuz? Ya da taşıyabiliyor muyuz böylesine bir güzelliği?
İçimizde olan, irademiz dışında bizi terk eden Can’ı verebiliyor muyuz umarsızca? Can’ı taşırız, güvenle ya da güvensiz, yollarda bırakabiliriz ansızın, ya da denizlerde, belki de bir tren altında, suçlu muyuz ya da suçlu kim? Kızamayız, söylenemeyiz, bizim istemediğimiz zaman diliminde bir başkası ile buluşu verir Can.
İtiraf edemeyiz belki de, bağımlı yaşadığımız beden kalı verir topraklarda, ruhumuzun gücüyle teslim ederiz iç içe bir yaşam sona erer. Ruh ayrı beden ayrı. Bir değişim yaşanır belki de biterken hayat. Farklı beklentilerin karmaşasında sürükleniriz, güzel zamanları düşleriz, kopamayız dünyadan hiçbir zaman, küskünlükler, kırgınlıklar, dargınlıklar niyedir. En sevdiğimize bile bir gün ufak bir yargı ile birikimimizle patlarız, biteceğini bilmeden dünyanın, bilsek de işimize gelmez, görmezden geliriz. Öfke egemen olu verir yarınlarımıza.
Durup düşünmeden kızgınlıklarla, ön yargılarla yaşamı zehir etmeyelim. Durup düşünelim fani dünyayı, farkında olarak yetişelim, bu günün değerini bilelim, yaşamın değerini anlayalım, hayatımızı olgun ve özellikli yaşayalım.
Sevgiyi dökelim sofraya, aşkı, neşeyi, koşulsuz dostluğu anlatalım insanlara, vatanımızı, milletimizi koruyup gözetelim, kendimizi pozitif enerji ile yükleyelim, en olumsuz şartlarda bile bundan kurtulmanın yollarını arayalım. Kızgınlık, öfke, kin ve nefreti sevgi suyunda eritip yok edelim, en güzel dostlukları kuralım art niyetsizce. Günün doğuşuna gülücüklerle bakabilelim. Aldığımız her nefes için teşekkür edelim.
Dünyada yaşayan insanların arzusu; sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevgi ve aşk ile dolu olarak varlık içinde bir hayat sürdürmektir. Her istediğimiz olmayabilir ya da zaman alabilir, belki de hiç olmaz. Karanlık bulutlar çökebilir semamıza. Yarında da güneş doğabileceğini düşünerek sorunlarımıza çözüm yollarını dost bildiklerimizle bulmalıyız ya da paylaşmalıyız iç dünyamızı. İnsanın insana güveni esastır. İnsanın içinden sevgi doğmalı güneş gibi, aşk açmalı çiçek gibi, huzur görmeli gün gibi.
İnanarak ve güvenerek başarıya giden yolda azimle programlı ve düzenli çalışmalıyız. Farkında olmalıyız değerlerin, insanın insana gereksinimi olduğunu bilmeliyiz. Kalbimiz sevgiyle atmalı, günler mutlulukla bitmeli, nefes almak en güzel mutluluk olarak bilinmelidir. Dostça yaşamalıyız canımızla, canlarımızla. Gökkuşağı gibi sarmalıyız evreni, barış ve huzur içinde düşmeli yağmurlar. Bir can bile değerlidir, insan özel ve güzeldir. Saflığımız ve rengimizi koruyalım. Koşulsuz yaklaşalım insanlara, önyargıdan uzak kalabilme ayrıcalığın yaşayalım, yaşatalım. Gözlerimiz ışıltılar saçsın, güneş gibi ışıldayalım, hiç bitmeyen enerjimiz dünyaya ışık olsun. Yarına uyandığımızda tüm güzelliklerle donandığımızın biliniciyle canımızın değerini bilip, canımızı ve canları koruyalım, dünya var oldukça. Yaşanmamış mutlulukların yaşanması dileği ile. Can kalın. Canlarım. 17.07.2008 Yalova
Yavuz Bayram ÇALIŞKAN
..
Sabır: acı, zorluk, haksızlık ve başa aniden gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir üzücü olaya telaş ve feryat etmeden yaklaşmak ve sıkıntının sonuna kadar tahammül göstermek bir insanlık bilincidir.
İnsanın bu dünyada her an her şeyle karşılaşması muhtemeldir. İsyan ederek olaylara yaklaşmamız zararımızı daha da artıracaktır. Huzur ve esenlik için işte burada ortaya sabır çıkmaktadır. Kötüye karşı direnmek nefsini yönetmek insanın kendi öz görevi olmalıdır. Sabrın sırrı benliği olgunlaştırır. Yaşam sürprizlerle doludur, kimi mutluluğunu kaybedip hüsrana uğrar, karşı taraf istemese de onun hasret ve özlemiyle yanar, tutuşur, işte bu anda sabır ateşiyle yürekte pişer çekilen acılar ve ıstıraplar. Ayrılıklar yaşayabilirsin, bunu kendine elem ve çile yapıp hasreti, özlemi kucaklarsın. Sigara ya da içki ile paylaşırsın belki de, hiç birisi ilaç değildir bunlara, çözüm hiç değildir. Olayları sorgulamalı insan, nedenleri, niçinleri bilmeli, kendi payına düşeni ders almalı ve sabretmeli. Korku ve endişe üzerine yuva kurulmaz, ulaşılmaz isteklerin hasretini çekenler önce öz eleştirinizi yapınız. Yaşamın gerçeğinden hareket ediniz. Hiçbir insan ebedi değildir bu dünyada, hiçbir güzellikte hepsi gelip geçicidir, işte burada erdemli olmak çıkar ortaya, kemale ermek, nefsini terbiye etmek, gerçeklerden uzaklaştığınızda hayal âlemindeki yollar sizi üzecek yollardır. Amacını öğren, gözlerinin istediğini değil, gücünün yeteceğini kucakla, ağır taşlar kaldırırsan altında kalabilirsin. Düşün ve duygudaşlık yap, onun yerine kendini koymayı dene, bir işe veya insana ruhunla ve yüreğinle bak, pozitif bak, ondaki değerleri iyi tanı, yoksa sonucunda kendini teselli edemezsin, sabır hiç edemezsin. Ulaşmak istediğin hedefi tanı, bu sevgili olur, iş olur aş olur, aşk olur, sevda olur fark etmez. Bir adım sapmadan hedefine yürü eksileri ve artıları iyi tart, ışığı sen ver karşıdakinde arama, yolunu hiç şaşırma, birini seveceksen başka gönüllere uçma arı misali bal toplama, yolunu şaşırıp elindekinden de olabilirsin. Değer ver insana, test et yola çıkacağın insanı, kalbine bir ortak arıyorsan yudum yudum özümse, içtenliği kat sevgine, ışığı ol, güneşi ol sevgilinin, acelecilik insanı üzüntü ve pişmanlığa götürür, her insanın bir değeri vardır bu değeri ölç ve değerinden fazla değer verme, yoksa yanarsın. Kişiyi anla ve tanı ne istediğini bil, kendinin de ne istediği çok önemli, örtüşmeli yaşananlar, tuzaklar vardır yaşam boyu, sinsi tuzaklar, tanıyamazsın insanı, gizler huylarını ve öz amacını, tedbirli ol, sabırlı ol, ama mutlaka bir gelecek umudun olsun. İnsanları nankör eden hırslardan uzak dur. Bir gün bu taşıdığın bütün güzelliklerin ve gençliğin ağır ağır tükendiğinde anlayacaksın ki, tüm yaşamının sabır olduğunu. Öfke ve zarardan uzak bir gün yaşamanız dileği ile, yaşamınız boyunca karşınıza uyum sağlayacağınız ve mutlu olacağınız insanların çıkması temennilerimle, hayatı dolu dolu yaşayın.
Yavuz Bayram Çalışkan 27 Ocak 2010 Çarşamba İstanbul
..
Öyle güzel bir güzelliktir ki yaşamak ve bize verilen zamanda bunu gerçekleştiriyoruz ki bu sevgi ve aşk adına, sevgiyle, çok büyük bir aşkla tüm ruhumuzun bu sevgi ve ışığı yaymasını bekliyoruz. Her insan duyguludur, zamanı gelince bunu hep dillendirir, konuşur, insan konuşabilmelidir, anlayabilmelidir, anlatabilmelidir, gizlemeden saklamadan tüm özüyle ortaya çıkmalıdır benlik. Duygularınızı başka değerlere esir etmeyin. Duygularınızı ve gerçeklerinizi saklamayın, çocuğunuza, eşinize, annenize, babanıza, kardeşlerinize, dostlarınıza, sevgi adına sarılın, onları sevdiğinizi dillendirin, söyleyin, yaşama sarılın, ertelemeden yaşayın zamanda her duyguyu, yoksa bir gün o değerleri bulamaya bilirsiniz, yok olup gittiklerinde. Ulaşamazsınız, uzağında kalırsınız umudun, içinde yaşarsanız zamanın, mutluluğun yaşanılan an olduğunu anlarsınız.
Bu can bize güzel bir armağan, nefes ve can içiçe, duygularla yoğrulur zaman içinde, neler yaşanır neler bilseniz anlatılmaz hissedilir, kırgınlıklar, kızgınlıklar, suçlamalar, tüm olumsuz etkiler, güzellikleri hep zorlar. Güven olmalı,insana, inanç olmalı aşka, suskunluklar yanlış anlaşılırsa değerler yiter, insanlara zaman tanınmalı, gerekli özeni göstermeliyiz. Her insan hata yapar ama bu zincirleme olmamalıdır. Neden kaybederiz bilir misiniz? Sahip çıkmadığımız için kaybederiz. Özensizliğimizden, değer bimemekten kaybederiz.
Öfke, kızgınlık, intikam, nefret, hırs, değersizlik ve sevgisizliği, sahiplenirsek bedelini çok ağır öderiz. Kırılıp gurur yapmadan dinlenmeli insan ve anlamalı veya anlamaya çalışılmalı, güven duygusu güvensizliğe dönüşürse işte çıkmaz yolun sonundayız. Duyguların dili aşktır. Arzuyla istekle çağırır sizi. Uçarak gidersiniz, deli gibi, hiçbir derinliği görmeden gidersiniz. İşte o an hayatınız değişir. Neşe ve sevinç içinde bir heyecanla sevgiye uyanış başlar. Âşıklar birbirlerine sözler verirler, saygı ve sevgi doluluğunda bir ilişkidir bu, umudun istenişidir aslında. Ayrılık korkusunu ilk başta sezdirirler, bir sığınmadır limana, aşkın yüceliğinin elini tutmadır, en ahengiyle uyum ve dengenin ten ahengiyle dansıdır bu yaşanan. En mükemmeller istenir ilişkilerin başlangıcında, değişim sözleri ile bakılır hayata, adımlar atılır, cesaret öndedir, korku ve endişeler dizginlenir. Davetkâr bakışlar rıhtımında demlenir zaman. Duygular hissedilir ve yaşanır tenlerde.
Aşk insana evrene ve yaratanadır. Adımlar coşkuyla atılır, duygular dansa kaldırılır, sevinçle yaşanır her an, hiç bakmadığınız gibi bakarsınız, sevginin sarmaladığı yaşam yolunda yürürsünüz, günleriniz ışıldar ve varlığından hoşnut olursunuz ama bunu hep sevgiliye söylersiniz, iyi ki varsın diye
Yavuz Bayram Çalışkan 10 Şubat 2010 Muğla
..
Sabır: acı, zorluk, haksızlık ve başa aniden gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir üzücü olaya telaş ve feryat etmeden yaklaşmak ve sıkıntının sonuna kadar tahammül göstermek bir insanlık bilincidir.
İnsanın bu dünyada her an her şeyle karşılaşması muhtemeldir. İsyan ederek olaylara yaklaşmamız zararımızı daha da artıracaktır. Huzur ve esenlik için işte burada ortaya sabır çıkmaktadır. Kötüye karşı direnmek nefsini yönetmek insanın kendi öz görevi olmalıdır. Sabrın sırrı benliği olgunlaştırır. Yaşam sürprizlerle doludur, kimi mutluluğunu kaybedip hüsrana uğrar, karşı taraf istemese de onun hasret ve özlemiyle yanar, tutuşur, işte bu anda sabır ateşiyle yürekte pişer çekilen acılar ve ıstıraplar. Ayrılıklar yaşayabilirsin, bunu kendine elem ve çile yapıp hasreti, özlemi kucaklarsın. Sigara ya da içki ile paylaşırsın belki de, hiç birisi ilaç değildir bunlara, çözüm hiç değildir. Olayları sorgulamalı insan, nedenleri, niçinleri bilmeli, kendi payına düşeni ders almalı ve sabretmeli. Korku ve endişe üzerine yuva kurulmaz, ulaşılmaz isteklerin hasretini çekenler önce öz eleştirinizi yapınız. Yaşamın gerçeğinden hareket ediniz. Hiçbir insan ebedi değildir bu dünyada, hiçbir güzellikte hepsi gelip geçicidir, işte burada erdemli olmak çıkar ortaya, kemale ermek, nefsini terbiye etmek, gerçeklerden uzaklaştığınızda hayal âlemindeki yollar sizi üzecek yollardır. Amacını öğren, gözlerinin istediğini değil, gücünün yeteceğini kucakla, ağır taşlar kaldırırsan altında kalabilirsin. Düşün ve duygudaşlık yap, onun yerine kendini koymayı dene, bir işe veya insana ruhunla ve yüreğinle bak, pozitif bak, ondaki değerleri iyi tanı, yoksa sonucunda kendini teselli edemezsin, sabır hiç edemezsin. Ulaşmak istediğin hedefi tanı, bu sevgili olur, iş olur aş olur, aşk olur, sevda olur fark etmez. Bir adım sapmadan hedefine yürü eksileri ve artıları iyi tart, ışığı sen ver karşıdakinde arama, yolunu hiç şaşırma, birini seveceksen başka gönüllere uçma arı misali bal toplama, yolunu şaşırıp elindekinden de olabilirsin. Değer ver insana, test et yola çıkacağın insanı, kalbine bir ortak arıyorsan yudum yudum özümse, içtenliği kat sevgine, ışığı ol, güneşi ol sevgilinin, acelecilik insanı üzüntü ve pişmanlığa götürür, her insanın bir değeri vardır bu değeri ölç ve değerinden fazla değer verme, yoksa yanarsın. Kişiyi anla ve tanı ne istediğini bil, kendinin de ne istediği çok önemli, örtüşmeli yaşananlar, tuzaklar vardır yaşam boyu, sinsi tuzaklar, tanıyamazsın insanı, gizler huylarını ve öz amacını, tedbirli ol, sabırlı ol, ama mutlaka bir gelecek umudun olsun. İnsanları nankör eden hırslardan uzak dur. Bir gün bu taşıdığın bütün güzelliklerin ve gençliğin ağır ağır tükendiğinde anlayacaksın ki, tüm yaşamının sabır olduğunu. Öfke ve zarardan uzak bir gün yaşamanız dileği ile, yaşamınız boyunca karşınıza uyum sağlayacağınız ve mutlu olacağınız insanların çıkması temennilerimle, hayatı dolu dolu yaşayın.
Yavuz Bayram Çalışkan (Şiirhan)
27 Ocak 2010 Çarşamba İstanbul
..
Hayat, güzel yaşam, mutlu olmak, değil mi istenenler, dön bak geriye neyi nasıl yaşadık, uzun uzun anlatırız olanları, bahaneleri, ahları, vahları, vicdan azaplarını, suçluluk duygularını, size yaşamınızı veren yürekleri unutmayın bayramlarda en çok onları hatırlayın, Anne ve baba ile dünyaya geldik, en çok saygıyı onlar hak ederler. Gözlerine gülümseyin, ellerini öpün, sevgi dolu sözleri akıtın yüreklerine, ilgi gösterin ve en önemlisi anlayış gösterin yaradılışın temellerine, kucaklayın gönülden, yaşamayan anne ve babaları dualarla anın, bu dünyada ölümünde bir gerçek olduğunu anlayın ve sıra geldikçe acıların yaşanacağını bilin. Eşinizi sevdiğinizi söyleyin bu size acı mı veriyor bu kadar mı zor? Düşünün ve karar verin. Bir ilişkide neler yaşadınız, neler yaşattınız, hangi duyguyu hissettiremediğinizin farkına varın, kendinizi ailenize verin, anlık girdaplarda kaybolmayın, olanlara tek başınıza anlam vermeye kalkmayın en büyük yanılgı budur. Sorun odaklı yaşamayın, sorunlarınızla yüzleşin, konuşun, tek başınıza üzülmeyin, ağlamayın, kararları yalnız almayın, gücü aile gücü olarak kullanın, aile içinde insan seçmeyin yani az yada çok sevmeyin, ayrıştırmayın, özelleştirmeyin fark yaratmayın. Beni anlamıyor diye yakınmayın, kişilerin içini okuyamıyorsanız, kendinizi ifade ediniz. Eşinizi yada çocuğunuzu suçlamadan, yargılamadan önce konuşun, duygu ve isteklerinizi anlatın onları da dinleyin isteğinizde ısrarcı olmayın. Mutluluk için yürüyün, olumsuz hükümlerle gözyaşı dökmeyin. İçinizde asla öfke ve kızgınlığı, birde kırgınlığı büyütmeyin, hayat sizi hasta eder.
Karşınızdaki kişinin size acımasını bekleyerek aşamayın, hasta olmadan hasta gibi davranmayın. Hastalığınızı sık sık anlatmayın. Size haksızlık yapıldığını düşünmeden önce olumsuz düşünceleri beyninizden silin. Hatalarınızdan dolayı kendinizden özür dileyin hiç ertelemeden bunu yapın. Affedin kendinizi ve kurtulun yanlışlardan ve aklınıza getirmeyin olumsuz düşünceleri.
Şunu asla yapmayın. Anı keyifsizleştiren gelecek endişesi içinde kaybolmadan, yada geçmişin acı ve üzüntüsü ile keşkeleri tesbih gibi çekerek nefes almaya çalışmayın. Kendinizi boğmaya çalışmayın. Yorgun ve mutsuz insan profilinden çıkın bakın, ruhunuza acı vermeyin, olayları çok anlamayın hayat bitiyor bakın ey insanlar, ömür gidiyor yaşanacak yıllara koşun gülümseyin hayata, aldığın nefesin değerini bil. Pozitif düşün pozitif yaşa, içindeki gerçekle buluş, durarak yaşama, yürü yeşil ormanlarda oksijen depola, gez, bak ve gör güzellikleri. Kalan yaşam süremizde sevinç ve coşkuyu içimize dolduralım. Yollara sevgiyle çıkalım. Güneşin ışığını içimizde yaşatalım. Gözleriniz hep sevgiyle parlasın. Biz insanlar çok harikayız, yaşam bizim hakkımız, dolu dolu yaşayın ve sevgiyle kalın.
..