Öfke! ! !
İdrakta susmuşluk
Akılda durmuşluk
Nefrette çoşmuşluk
Bedeni kudurmuşluk
Öfke! ! !
..
Dilinden dökülen bu öfke niye.
Bu destursuz bu uslupsuz cümleler kime.
Senin sevgi anlayışın bu mu
Sende sevgi susuz bir tutam kummu...
..
Öfke aklın düşmanı, hapseder dara seni,
Aklı selim olamaz, belki de şeytan işi! ..
Anlamaz ki pişmanı, düşürür zara seni,
Şeytana lanet edip, farkında olsun kişi!
..
Adil Olalim
Kin, öfke ve intikam arzumuzu bir kenara birakip adil olalim.
Bilelim ki: Adaletin düsmanimiza verdigi cezaya riza lâzim...
Berlin, Ocak 2006.
..
Bu kadar öfke, nefret, kin varken insan yüreğinde,
kardeş kardeşle savaşırken, namlunun ucu bir çocuğa dogrulmuşken, senin gibi düşünmeyene oh olsun derken, yaşadığın dünyayı sevgiyle cennet yapamazken, söylenecek o kadar şey varken susmak... Nasıl gözlerini kapatıpta düşler ki cenneti insan...
Soruyorum cevap veren varmı?
..
Saygısı olsun
Kavgayı ağacın yaprağına yaz
Son baharda yaprak gibi kurusun
Bulutların üzerine öfke yaz
Yağmur gibi yağsın öfke yok olsun
..
Sevmek ve sevilmek varken şu Dünya’da, bunca kin, nefret ve öfke niye?
Neyi paylaşamıyoruz ki, değer mi yaşamları cehenneme çevirmeye?
Kim huzur bulmuş ki bu illetlerden, dönün bir bakın maziye.
Muhakkaktır ki sevgi ve hoşgörü insanları ulaştıracaktır tüm güzelliklere
..
AŞKIN YAZGISI
Ben şimdi bu aşktan özge
Zulümlere boğun eğdim eğmecesine
Hepimizi sardı baştan ayağa öfke
Öfke bir yaban mersini her dem taze
Sevgiler gül çiçeği güzel kokulu bahçe
..
Aşktan sevgiden uzak kalmışsan
İçin için yanar küle dönersin
Senide bir seven çıkar karşına
Umudun kaybetme yine seversin
Bir insan nasıl sevgisiz yaşar
Muhtacız her zaman aşka sevgiye
..
Dil, öfkenin güçlü silahıdır.
Öfke, devreye girince silahını kullanıyor
Ya yaralıyor, ya sarılmaz yara bırakıyor
Ya da öldürüyor.
..
Can; ışıltılı, güvenli, sıcak, yaşam veren, umut veren, anlam derinliği olan bir değer.
Can nedir biliyor muyuz? Ya da taşıyabiliyor muyuz böylesine bir güzelliği?
İçimizde olan, irademiz dışında bizi terk eden Can’ı verebiliyor muyuz umarsızca? Can’ı taşırız, güvenle ya da güvensiz, yollarda bırakabiliriz ansızın, ya da denizlerde, belki de bir tren altında, suçlu muyuz ya da suçlu kim? Kızamayız, söylenemeyiz, bizim istemediğimiz zaman diliminde bir başkası ile buluşu verir Can.
İtiraf edemeyiz belki de, bağımlı yaşadığımız beden kalı verir topraklarda, ruhumuzun gücüyle teslim ederiz iç içe bir yaşam sona erer. Ruh ayrı beden ayrı. Bir değişim yaşanır belki de biterken hayat. Farklı beklentilerin karmaşasında sürükleniriz, güzel zamanları düşleriz, kopamayız dünyadan hiçbir zaman, küskünlükler, kırgınlıklar, dargınlıklar niyedir. En sevdiğimize bile bir gün ufak bir yargı ile birikimimizle patlarız, biteceğini bilmeden dünyanın, bilsek de işimize gelmez, görmezden geliriz. Öfke egemen olu verir yarınlarımıza.
Durup düşünmeden kızgınlıklarla, ön yargılarla yaşamı zehir etmeyelim. Durup düşünelim fani dünyayı, farkında olarak yetişelim, bu günün değerini bilelim, yaşamın değerini anlayalım, hayatımızı olgun ve özellikli yaşayalım.
Sevgiyi dökelim sofraya, aşkı, neşeyi, koşulsuz dostluğu anlatalım insanlara, vatanımızı, milletimizi koruyup gözetelim, kendimizi pozitif enerji ile yükleyelim, en olumsuz şartlarda bile bundan kurtulmanın yollarını arayalım. Kızgınlık, öfke, kin ve nefreti sevgi suyunda eritip yok edelim, en güzel dostlukları kuralım art niyetsizce. Günün doğuşuna gülücüklerle bakabilelim. Aldığımız her nefes için teşekkür edelim.
Dünyada yaşayan insanların arzusu; sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevgi ve aşk ile dolu olarak varlık içinde bir hayat sürdürmektir. Her istediğimiz olmayabilir ya da zaman alabilir, belki de hiç olmaz. Karanlık bulutlar çökebilir semamıza. Yarında da güneş doğabileceğini düşünerek sorunlarımıza çözüm yollarını dost bildiklerimizle bulmalıyız ya da paylaşmalıyız iç dünyamızı. İnsanın insana güveni esastır. İnsanın içinden sevgi doğmalı güneş gibi, aşk açmalı çiçek gibi, huzur görmeli gün gibi.
..
Şu insanlar,niye birbirlerini
Anlamak istemezler ki
Hep bir öfke,kin,nefret
Yazık..
..
877
ADIM İSYAN SOYADIM ÖFKEYMİŞ 4
Şimdi de adım isyan
Soyadım öfke mi oldu
Sana böyle şiirler yazdıktan sonra kestane kebap dalga dalga
Yüreğim bir tüy hafifliğindedir hâlbuki
..
Sana Kalır
Öfke ile küçük belâları büyütme.
Büyütürsen, sana kalır dert ve küçülme.
Berlin, 13 Ağustos 2011.
..
Yoksa
Öfke ve şehvet köpeklerinin dizginini iyi tut, etrafa saldırmasın.
Yoksa dünyada belâ bulacak, âhirette de büyük cezalar alacaksın.
Berlin, 12 Ağustos 2012.
..
İnsanlığı Kazanırsın
Yarısı öfke ve şehvet, yarısı da sevgi ve akıl'dır insanın.
Sevgi ve aklı bedenine başkan edersen, insanlığı kazanırsın.
Berlin, 5 Aralık 2008.
..
İçime yerleşen depresyonda bir çıkar yol bulmaya çalıştım. Kaçışlar, belki bir köye sürükledi beni. İçimdeki anlamsızlığa bir boyut kat, ey aşk! Kaç eklem varsa, duygularım da yetmiyor sevdamı anlatmaya. Mizantrop sağduyular… Bilimselliğin bir karesinde iltihaplı bir küre… Sevgilim, egolarını düşünüyorum kaç zamandır. Nevrotik çatışmalarına ortak ettiğin gün beni, geleceğimi geçmişimden sıyıramadım, inan bana. Sevdim mi? Belki. Sevdim mi? Düş analizi. Sevdin mi? Beyin cerrahisi şart. Oysa ruhum seks ve saldırganlığa yönelik birincil arzularımdan yoksundu. Bir Gece Vardiyası kitabında Can Babayı anlamak kadar hazımsız ve bulanıktı. “Her aşk yok olmaya mahkûmdur’’ bana demiştin, sevgili çünkü aşktan sonra başlarmış saldırganlık, riyakârlık. Yataktayım. Sen hayatımda şirin bir öfke olarak yerleşince krokime; burnumla oynuyorum, dişlerimi gıcırdatıyorum, hafifçe gaz çıkarıyorum çünkü aşk gazını tutamadığı sürece yakarmış günceyi. Senden bana birkaç söz öbeği kaldı geriye. Renkli olanları yakıyorum, grilerle meşe dallarımı kesiyorum. Hani ben senin gözünün üstüne inen bir yumruk kadar doludizgindim. Ben seni güzel bir denizin boz ve hoyrat dalgalarında görmedim ki! Biliyorum. Bildiğim şey bu aslında, bu aşk edebi sanatlardan yoksun.
..
Doğru Yolu Buldur
Yediğin yemek; akıl olur, öfke olur, şehvet olur.
Sen bunlara, Allah'a teslim ile, doğru yolu buldur.
Berlin, 7 Eylül 2007.
..
Eğer Onlara Mahkûmsan
Egemenlik senindir; akıl, öfke ve şehvetine hâkimsen.
Yoktur üstünlük ve egemenliğin, eğer onlara mahkûmsan.
Berlin, 8 Eylül 2007.
..