Anlatırsın, her türlü... Bütün bilgi birikimini, ifade yeteneğini kullanırsın muhatabın anlamaz öfkelenirsin. Önce kendine "Bir yolunu bulup da anlatamadım, " diye. Al işte çaresizlik.
Anlatırsın muhatabın anlar. Buna rağmen yine de bildiğini okur. Al sana çaresizlik, "Bana ne?" deyip geçmek vardır ama yapamazsın, öfkelenirsin.
İmkânların sınırsızdır. Bunları kullanmana rağmen istediğini elde edemezsin. Ya da bunun tam tersi. Sonuç yine çaresizlik ve yine öfke...
Bunlara benzer daha pek çok örnek...
Yani kısaca öfkemizin temel sebebi kendimizi yetersiz hissettiğimiz için düşmüş olduğumuz çaresizlik çukurudur.
Oysaki çaresiz kaldığımızı gördüğümüzde sükûnetimizi muhafaza edebilsek problemi çözmenin başka yollarının da olabileceğini göreceğiz.
Öfkemiz bizi kısır bir döngünün içine iter. O halde her durumda ne olursa olsun sakin kalmak hayrımızadır.
Öfke baldan tatlıdır mıdır? Hayır değil. Bilakis zehirdir, insanın kendi eliyle kendisini imha etmesine yarayan ve rakibi ya da ne bileyim muhatabı karşısında zayıf kılan.
İşte böyle... Kısaca söylemek gerekirse, öfkemiz çaresizliğimizin dışa vurumudur.
Öte yandan akıllı insan öfkesini bastırmayı bilen insandır. İyi de nerede bu insan?
Kayıt Tarihi : 20.10.2020 16:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!