Ofelya, Sohbet Ve Ötesi

Muhammet Çalık
53

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ofelya, Sohbet Ve Ötesi

1. Emir …

seç bulutlardan birini Ofelya…
resmimi eklediğin boş aynalarda..
mor renklisi bana kalsın...
lila mı desem yoksa, gökkuşağı tadında..
ya da
sen seç dilediğini...
Ofelya ben avunurum..
sönmüş gözlerle bakarım güneşin battığı yere..
gri bir kızıllık kalır geriye benden..
yiter giderim..
sen seç ofelya.. artık sen söyle..
bildiğim şarkıların hepsine veda..
sevdiğim mitlerin hepsine inat..sen söyle..
öylece durur, öylece dinlerim.. ben…
Ah ofelya ellerin mi beyaz yine..
Yoksa ben yine ellerin miyim...

2. Emir..
düşün ofelya..
cevap bul bu dinmez soruya..
sağalmaz yarası anka kuşlarının.. kader mi
öleyazan perdeler kaderimi onların.. kapanamayan perdeler..
mutlu olmasa bile bir son yazılmadı mı gözlerinin arasına..
kurşun ah..
evet kurşun mu oldu paylarına düşen..
sessizce bekleyen mutluluk ne zaman çınlayacak kulaklarında..
ah ofelya ellerin ne de beyaz yine..
yine ellerin benim..
göz bebeklerin benim gizli yerim..
sırrımı sakla bu sonsuz karanlıkta
kimse bilmesin nerede anahtarı bu gizli yerin..

3. Emir…

bir yunusun midesinde saklı anahtarı al..
aç kapısını bu ıssız evin..
gir içeri..
usulca uzan yanına unutulmuş sevdanın..
bak nasıl diriliyor o zaman şehirler..
nasıl.. panayır mevsimler yeşeriyor..
korkma karanlığından sokakların..
sen adım attıkça yıldızlar sadece sana parlayacaklar..
sönük kalan aya ınat çocuklar sana adanacaklar..
seçtiğin evin önünde dur..
ya da durma.. soluklanma..
sesini duyduğun ne kurşun ne de rüzgar..
ya da dur.. ya da soluklan..
sesini duyduğun
bu yaradan akan irin dolu damlalar..
sana hediyem bir gül Kurusu
bir de paslı satırlar:
“ellerin mi beyaz… yoksa ellerin miyim ofelya..”
Ellerin saklı… ben ellerindeyim ofelya..


4. Emir…
Dur.. sakın gelme..
daha değil ofelya daha değil …
gözlerim hazır değil seni görmeye..
gelecekse de böyle çırılçıplak gelmesin bahar..
böyle beyaz bir bebek gibi gelmesin..
öğrendiği acılarla süslesin adımlarını..
ve sevda giysin yorgun bedenine..
daha değil.. dokunamam.. yanarım bir anka kuşu gibi...
küllerimden bu sefer dirilemem de..
öldüğüm duyulsun varsın..
ama olsun yine de…
ölü bilsin varsın beni incir kuşları
kalbim öylece sızına yatsın..
uzansın koynuna cehennem yangınlarının..
evet itiraf ediyorum..
gel artık ofelya..
seni çok uzun zamandır bekliyorum…
gel artık beyaz ellim
ellerin ben.. ben senin ellerinim…

5. Emir….
Bu… şimdi duyduğun..
Kulaklarında değil.. kalbinde duyduğun bu..
Bendeki senin ayak sesleri ofelya..
Yaprakların arasından geçip gelen bir ceylan korkusu gibi ürkek..
Ve sevecen, yağmurun dudakları gibi..
Öylece bırak git o zaman beni bu yerde..
“Bu” nu da öğrendinya.. artık durma..
Herşeyi bilmenin rahatlığıyla yeni şehirlere git..
Yeni yangın yerleri bırak arkanda…
Sana adanmış onca yemin öksüz kalsın kucağımda..
Ölüp gitsin seni takip eden gölgelerim her köşe başında..
Bu.. şimdi duyduğun
Ellerindeki ben.. kalbindeki ben..
Kulaklarında değil.. kalbinde duyduğun..
Tam kalbimde duyduğum bu:
Ellerin mi beyaz yoksa ellerinmiyim ofelya…

6. Emir…

Düşün ofelya…
Düşünki bu şehir senin yüreğinle ısındı bir zamanlar..
Senin o çocuk yüreğinle..
Sesinle renkelndi ıssız sokaklar..
Sen bilmeden geldin
Ve çöktün üzerine bir karabasan gibi ayaz gecelerin
Senden bilindi bu bahar havası..
Kara kış ancak sen gözlerini açıncaya kadar yaşayabildi..
Düşün ofelya.. bilmediğin ne var..
Anlatırım istersen
Haykırırım bir solukta..
Tutulur gel-gitler denizde
Ay bilinmez bir karanlığa mahkum
Ama anlarım ben
Rüzgarın sesinden..
Eriyen kar sularının renginden
Gelecek olsan yeniden… anlarım ben..
Ellerin mi kar.. kar mı beyaz ellerinden..

7. Emir….
Kör şeytan görsün yüzünü
Kör gözleriyle baksın
Kör kurşunun değdiği bu harabe gecelere..
Benim içinse bu acı..
Sadece benim çekebileceğim
Kalbimin katlanabileceği bu sızı..
Sadece benim içinse..
Sen ortak olma ofelya..
Sen ötede dur..
Sen çocuklar gibi seviş kırlarla..
Değmesin yüzüne hüzün..
Senin gözlerine uğramasın bulutlar
Ellerinde sana devşirilmiş beyaz gelincikler
Ellerin kadar beyaz.. benim kadar ellerin gelincikler..
Ötede dur..
Bak çocuk yüreğinle resmime
Ellerin mi beyaz.. yoksa ofelya.. ellerin ben miyim yine..

8. Emir / kabus / tasnif dışı
Senin o büyülü resmin..
O aynalarda donup kalan gülce resmin
Güle benzeyen ellerin
…. Dokunsa aynadan geçip yüreğime..
……………………………………………………
Sen ağlama artık..! benim gelen..
Ellerini tutan benim..
benim ellerim..
Beyaz ellerimle böyle sarmaya geldim
Kanayan ne kadar yaran varsa
Seni boğan ne kadar kafes varsa yıkmaya geldim..
Korkuların varsa almaya geldim..
Seni sarıp sarmalayıp götürmeye geldim aşkın ülkesine..
Bu kış şehrinde sen
…. çok acı çektin.
Yeter kalk hemen
Benim gelen
Kalk
Durmuş olamaz beni beklerken aşık yüreğin
Ellerin neden bu kadar soğuk
-durmuş olamaz
Yüzün neden bu kadar soluk
-durmuş olamaz
Gözlerin neden bakmıyor eskisi gibi..
-durmuş olamaz..
Neden sarılmadın sanki… bendim gelen
Benim gelen.. duyuyormusun
Evet ellerim beyaz yine..
Yine ellerim sen..
Ölemezsin …. Duyuyor musun… Benim gelen..
Geç de olsa benim..
aynalardan geçip
Yangınlardan geçip geldim..
Geç de olsa benim.. bu siyah evde ismini söyleyen…

9. Emir
Bu ben değilim üzülme
Ölen ben değilim bu siyah evde..
Üşüyen ben değilim..
Yorgun yüreğimi garip bir uykuya yatırdım sadece..
Senin
Camlarda donan büyülü hayaline bakıp dalsın diye..
Uyusun yanında ofelya.. uyusun ve hep orada kalsın..
Sen de kal.. biraz daha kal bu siyah evde..
Gel otur şöyle..
Sus.. sen anlatma.. ben dinlemek istesem de delice..
Sen ağlama sus.. ben, bir gün gerçekten gitsem de..
ofelya
Sana pörsümez bir sevda bırakıyorum..
Yılların köreltemediği bir sevda..
Ve şiirler
Hepsi sana yazılmış..
Bir sürü cakalı söz..
Binlerce tütsülü yemin..
Hepsi bir gün yakılsın diye..
Senin her gülüşünde kopsun diye tufan
Ben gidiyorum..
Bu adanmışlık sende hüküm sürsün diye..
Ben gidiyorum..
Benim her ölüşümde ellerin dirilsin diye..
Ben gidiyorum..
Ve sonunda..
Ellerin neden siyah ofelya.. ahhh.
Ben senin ellerin değilmiyim…
Ellerin...
Neden..
Ofelya

10. Emir.. / beyaz ev… son emir..
Sana demiştim..
Sana ölüleri diriltecek bu sudur demiştim..
Yağmurun ilham aldığı bu sudur..
Senin her bir kaçışının ardından çölleşen bu kent
Bu suyla bağlanır yeniden hayata..
Yeşerir paslı bahçeler..
Ve
Çocukların mayası yoğrulur
ellerinden hediye bu beyaz suyla..
Demiştim sana ofelya
Sana bir sonumuz var demiştim.. bu suyun kıyısında..
Bu beyaz suyun yanından geçtiği beyaz ev..
Hayallerini süsleyen o beyaz elbise..
Bir sonumuz var ofelya seninle..
Sen o beyaz gecenin içinde
Ellerin yine öyle beyaz
Ellerin kadar beyaz gülüşünle
Yanımda dur
Gözlerime bak
Ellerimsin sen benim.. de..
-Ellerimsin Shakespeare..
-Seni hapsettim.. hasretinden kavrulmuş beyaz yüreğime….

2011 erzurum

Muhammet Çalık
Kayıt Tarihi : 19.8.2011 13:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammet Çalık