İniyorum kulelerinden katil
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor
açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane
Derd-i firakın ile düşeli sevdaya mey'e
Müptelayım, deliyim, düşmüşüm esrarı-ney'e
Feleğin kahpe başında paralansın parası
Ben güzel sevmeye geldim, değil ekmek yemeye
Devamını Oku
Müptelayım, deliyim, düşmüşüm esrarı-ney'e
Feleğin kahpe başında paralansın parası
Ben güzel sevmeye geldim, değil ekmek yemeye
Edebiyat, çok söz söyleyip az şey anlatmak değil, onun da ötesinde -bu yazıda olduğu gibi- hiç bir şey anlatamamak hiç değil! Tam aksine az sözle çok şey anlatmak sanatıdır. ( Eskilerin deyimiyle ''icaz'' sanatıdır.) Değilse, kahve köşelerinde akşama kadar boşuna lakırdayanlarla şair ve sanatçıların hiçbir farkı kalmaz.
Şiir ve Şair
bir tutku, bir ihtirastır şiir
damıtıla damıtıla iksire dönüşür zehir
çirkinlikleri estetiğe
kabalıkları nâzeninliğe
dönüştürendir, şair
gönlü bir laboratuvar
yüreği ise bir imbiktir
duygular damıtıp, düşünceler üretir
laboratuavrında, şair
Ziya Öztürk / 22 Mart 2006
kutluyorum emeği mana derin ilk bakışta sıkıcı gibi görünsede indikçe yeni dehlizler açılıyor sanki hepsi bir birinden anlamlı.
Rengi gizi içinde-Sizi bizi içinde-Ata vari bir roman-Hayat tezi içinde...
Eline emeğine,gönlüne sağlık diyelim kutlayalım saygıyla...
Not :burada ki ata tiyatro sanatçısı Ata ve onun parodileri ilgili bir gözlem diyelim.
İsmet Özel'in entellektüel birikiminden hiç kuşkum yok. Ancak, kendini sözlü olarak ifade etmede sıkıntı çektiği gibi yazılı ifadede de sıkıntı çektiği hemen hemen bütün yazılı metinlerinde görmek mümkündür.
Bu metinde de bunca sözcük yığınına karşın her ne demek istiyorsa diyememiş olmanın sıkıntısını çekmiş. Bu şiddetli doğum sancısı çekip doğum yapamamak gibi bir şey olmalı.
Başlık niye İngilizce ki?
Çal kanunum çal.
Çal kemanım çal........
Hz.Ademden , Hz Havvadan bize kadar gelen miras.
Kalbi sevgi ve saygılarımla.....
Poetika-İlhan Berk: Okumanızı tavsiye ederim.
Okuduğum şiir alıp götürmüyorsa beni benden, uyandığımda hep aynı yerimde buluyorsam kendimi; İçimi yakıp, ah çektirmiyorsa, bugün güzel bir şiir okudum diyemiyorum. Gözü kör olsun yüreğimin bu da benim şiir yanım.
Özgünüm, ne içim yandı ne de ah çekebildim...
İsmet Bey'e; 'sol kulağınızı gösterir misiniz?'
diye sormuşlar.Tabii ki bir kulağını göstermeye iki eli de, iki kolu da yetmemiş.Başlamış mahalleden el kol aramaya; fakat onlar da yetmemiş.Ancak kısa zaman sonra, bu el kol çokluğunda, her iki kulak, hattâ kafa bile kaybolmuş.Bu karmaşayı görenlerin ise; hem kafaları, hem de akılları karışmış.
Sevgi ve saygılarla efendim.
Enver Özçağlayan
İniyorum kulelerinden katil
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Şiirin girişi sanki,Babillileri anlatıyor.Babil Kulesi,Babilin asma bahçeleri vebütün israillileri kılıçtan geçiren, İsrail Devletini tarihten silen Babil Kralı Nebu-Ket-nez-zar aklıma geldi.Demek ki şiirde saklı mesajlar olabilir.Belki de tesadüftür,İsmet Özel bu denli derin düşünemiyor olabilir.
Evde
anlaşılmaz bir tını
bilmem nereden gelir
uykumdan? kanımdaki çakıldan? unutkanlığımdan?
bilemem Yahudi değilim
gizli bir yerde genizam yok
bilemem insan nerenin yerlisidir
ömrüm burada
bütün Yahudiler gibi
raflara doğru, çekmecelere
sahanlıklara doğru geçti
yabancı ellerde çitilenmekten korunmak için
bir sıvaydım kendime kendi ellerimde
tıpkı Yahudiler gibi
buraların yerlisi ben değilim.
...
Kalemin ızdırabı var .tınısından belli,..
Ne tamamen manaya mahkum olmalı şiir,ne de manadan uzak estetik içinde deyim cümbüşüne gömülmeli...
Şiir dediğinin, okurken tadından ölünmeli..
....
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta