Of Direniş Destanı

Oflu Fatma Nine: "Maki Boğazı'nda saldurular oluyi / Kahpe düşman gene hücum ediyi / Tapanca seslerinden dağ taş inliyi / Camilerun, mekteplerun ağlayi... Koş uşağum koş! Namusun var, dinun var / Ağlayanlar arasinda anan var..."

OF DİRENİŞ DESTANI

Duyulurken feryadı, Oflu Fatma ninenin
Direniş olmuş adı, dağlanan her sinenin
Karadeniz ha bura! Çırpınmakla kalır mı
Kapısına dayanan, hasmı yurda alır mı
Sevdalanmış bu millet; toprağına, taşına
Yurduna göz dikenin, bakar mı gözyaşına
Gelsin hele sömürgen! Geçit yok ona Of'tan
Bir bir hesap sorulur, saldıran her Moskof'tan
Ula! Askeri bizden, fazla olsa ne yazar
İstiklal olmadıkça, ha yeryüzü ha mezar

Şu heybetli dağların, engin olur yamacı
Bak bellidir uşağım, namertlerin amacı
Kara bulut misali, çöküp doğu yönünden
Trabzon'u işgalmiş, geçip Of'un önünden
Titrek mum alevinde, çelik yürek erir mi
Vatanına sevdalı, buna izin verir mi
Oflu iman gücüyle, haykırarak göklere
Elde kazma kürekle, demiş "gidersin nere"
Alperen evlatları, yine bir destan yazar
İstiklal olmadıkça, ha yeryüzü ha mezar

İşlemez bu dağlara; boranlar, fırtınalar
Meydan okur hepsine, Oflu cesur analar
Hiç yalnız bırakır mı müfrezede neferi
Bir adım atmaz geri, görmedikçe zaferi
Varsın olsun düşmanın; teçhizatı, gemisi
İnanan tüm yürekler, gayrı vatan hamisi
Kadın, erkek, yaşlı, genç; demiş “hoş gelsin ölüm”
Biz tek yumruk oldukça, ne zor kalır ne zulüm
Şehadet yeminiyle, ruhları arşa uzar
İstiklal olmadıkça, ha yeryüzü ha mezar

Ey! Kararan denizin, sis yüklenmiş şafağı
Buralardır bu yurdun, yeşil renkli duvağı
Ecdat emanetidir, bize her karış toprak
Cihan yerinden oynar, koparılsa tek yaprak
Dokuz yüz on sekizin, yirmi sekiz Şubat'ı
Tüm dünyaya gösterdi; bellidir Of sebatı
Karanlığı yararken, ay yıldızın aylası
Şehitlerle şahlandı, Sultan Murat Yaylası
On dört bin işgalcinin, kör çukurunu kazar
İstiklal olmadıkça, ha yeryüzü ha mezar

Baltacı Deresi'nden, Kel Ali Tepesi'ne
Dikildi sancağımız, Rus'un her cephesine
Dört bin yıllık Türk yurdu; Oflu, Oflu’ya benzer
Her vakit cenge hazır, omzunda yağlı mavzer
Mukaddes vatan için, çağlayan şelaleyiz
Milli Mücadele'ye, yakılan meşaleyiz
Hep bertaraf edildi, edilir şer emeller
Var oldukça bu millet ve Mustafa Kemaller
Özümüzdeki birlik, her bed oyunu bozar
İstiklal olmadıkça, ha yeryüzü ha mezar

Hürriyete inanmış; dağı, taşı, kayası
Görülmüş mü tuttuğu, esaretin mayası
Bereket yağar gökten, yağmurun dinmez Of'um
Al bayrağım gönderden; inmedi, inmez Of'um
İnan 'tuba' ya benzer, baharda açan dallar
Kök saldık bu toprağa, basamaz yad postallar
Saldırsa da salyalı, dört bir yandan yurduma
Mevla'm kuvvet veriyor, bu muzaffer orduma
Şimdi şu toprakları, sıksan kanımız sızar
İstiklal olmadıkça, ha yeryüzü ha mezar

- Uzak dursun kem niyet, değmesin hiçbir nazar