Uçurdun mu avuçlarından yalnızlığın sonsuzluğuna
beraberliğimizi?
Salımı verdin özgürlüğünü
kazandırdığını zannederek
sevgimizi?
Sürgünlere mahkum ettiğini
fark edemeden atımı verdin,
anılarımızı gökyüzüne?
Yaşanmamış olanları yaşamamışlığın özlemiyle azat mı ettin
geleceğin bilinmezliğine?
Gizemine mi kapıldın, sırrına ereceğini mi sandın böylesi yaşamın?
Yazık ettin - günahkar oldun - pişmanda olacaksın.
Toparlayabilirsen duygularını (?) ağlayacaksın da.
Kaybedip - kaybettirdiklerine hayıflanarak çok acılar çekeceksin.
Yalnız - zavallı ve esaret altında,
hiçbir şeyi elde edememenin
yaralarıyla kanayacaksın.
Kan olup akacaksın.
Yanacak,
sızım sızım sızlayacaksın.
Sevmeyi beceremediğine
doğrusu insan olduğuna
inanamayacaksın.
Zorlayarak kendini,
boşluğuna - rüzgarına
karanlığa - sıcaklığına
atacaksın yaşamın.
Yaşarken öleceksin -
için kuruyacak. Yok olacaksın,
yok etmeye çabaladıklarından
daha yok! yaşamadığına inanmadan
yaşıyorum sanarak...
Ben mi?
Ben olmayacağım sen oldukça..
Sonra sen tükenince ben olsam..?
Yaşamıyorken seni,özlüyorken ve üstelik delice seviyorken…..
Ne fark eder ki.
Kayıt Tarihi : 8.4.2010 11:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!