m.ali altaca'ya, levent sönmez'e, sedat baykal'a
1.
gemiden son ayrılan bendim unutarak seyir defterini
unutarak tayfaların denizi kaldıran kavgalarını
bir sayfadan diğerine ödünç cesaretlerle geçerdim
bıçağın bir yüzünde cellat, öbür yüzünde kurbandım
karanlığın gözünden düştüm, ışıktaysa hiç yerim olmadı
bir tören gibi yaşadım aşkı, ayrılığı bir infaz gibi
yoksa her yağmurdan saçakaltı mutluluğu mu kaldı
2.
kıdemli yargıç da inanmıyor sesimin gürleştiğine
sözcüklerim savunma mı ikrar mı
konuştukça kararan cübbemden seçilemiyor
her celse sarı sırmalarımı sökerek söylüyorum
kalbimin tutulacak yanı kalmadı
ne sokakların çok büyük olduğunu hatırlatacak birisi var
ne de oğlunu bana benzeterek ağlayacak bir ana
3.
gemiden son ayrılan bendim
bu çürük tekneden payıma 'kahraman kaptan' olmak düştü
işte kara! diye bağırmamak için tek kendimi aldım yanıma
soluk bir çizgi oldu gövdemde sevincin sukesimi
belki de son bir iz, saçları kısaltan tarihöncesinden
ufuk, köpürmesini unutmuş dalgalarla parçalanıyor
sen bağırdıkça azalıyor içimde beyaz bayrak çekme korkusu
'her şey vatan için, her şey vatan için'
'herşeyvataniçin, herşeyvataniçin'
geniş denizlerde parmakizlerin, küçük düştün sulara
bu güz yağmur yağar, saçların gelecek bahara ıslanır
4.
her gün bileklerimi daha fazla yaklaştırıyorum güneşe
ancak böyle şakalar yatıştırıyor alkışlarla yaralı ruhumu
'vatan sana canım feda, vatan sana canım feda'
'vatansanacanımfeda, vatansanacanımfeda'
aralık 1983, ankara
Akif KurtuluşKayıt Tarihi : 22.1.2003 05:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akif Kurtuluş](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/01/22/odunc-cesaretlerle.jpg)
Sanatsal düzyazı da öyledir ya; neyi anlattığı değil, nasıl anlattığı önemlidir. Yirmi yaşındaki yeğenim, beş yüz kadar şiirini deftere yazmış. Şiirin (İ)sine nokta bile olacak bir tek şiir bulamadım.
Şairimiz Arif KURTULUŞ, şiir okyanusunda kulaç atmış gibi rahat göründü bana. 'Ödünç Cesaretlerle' başlığı bile, şairin şiir anlayışını anlatmaya yetiyor. Kutluyorum:
1) Bıçağın bir yüzünde cellât,
... öteki yüzünde kurbandım.
***Buluş çok güzel. İkircikli ruh durumuna en uygun bir vuruş.
2) Bir tören gibi yaşadım aşkı;
... ayrılığı bir infaz gibi.
***Kültür birikimli bir buluş.
3) ' İşte Kara! ' diye bağırmamak için,
... tek kendimi aldım yanıma.
*** Kurtarmakla yükümlü olduğu kimseler yanında yoksa, karanın görünmesi tek başına neye yarar?!
Şairimize, antoloji.com/da kayıtlı ' İkilem ' başlıklı şiirimin girişiyle kendisine eşlik etmek istiyorum:
' Zurnanın peşreve nefreti kadim.
' Son delikteki yamukluğun
' Bunda bir dahli olduğu söylenemez.
' Zurna sıkışıp zırtladığında,
' Suç yine son deliğe yükleniyor.
' Oysa zurna tersten çalınsa,
' Son delik baş olur...
......................
.....................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
Ağlayabilseydi Hitler,
Tarih gaz odalarını yazar mıydı!
İnsanları fırınlarda yakanlar,
Iraklı çocukların katilleri,
En son ne zaman ağladı!
Vietnamlı kadınları,
Vahşi ormanlara satan kiralık yaratıklar,
En son ne zaman ağladı!
Bin yıldır çığlıklarımızı bombalayan 'onursuzlar.! '
Bosnalı masumları köpeklere parçalatan reziller!
En son ne zaman ağladı.!
Sen utanma ağlamaktan!
Katiller utansın ağlayamamaktan...
..................
'geniş denizlerde parmakizlerin, küçük düştün sulara
bu güz yağmur yağar, saçların gelecek bahara ıslanır '
bu dizeler günümüze de uyuyor mu ne dersiniz?
Silivri' ye, Ergenekon' a, Balyoz' a bakmak yeter!
Deniz Feneri' ini unutun!
Yüreğine sağlık şair. Kutlarım.
TÜM YORUMLAR (12)