Odalar
yanyana yürüyor hevesleri
sürtündükçe kanıyorlar “biz” yerlerinden
romeo’lar boğuyor çağın illeti juliet’leri
birer birer odalarına çekiliyor aşklar.
çoğalmanın yolu odalarda azalmak
sessiz isimler koymak sevgilere:
-bir kelime-yabancı-başlı-yorum”lu.
gün geçtikçe büyüyorlar odalarda
büyüyor hayatla aralarındaki fark
yaşamak,
yaşıtlarından daha uzun geliyor bu ülkenin çocuklarına.
yalnız bıraktılar hayatı; suçlanıyorlar fark-edilmekten saklanarak
ayancık’ta rastlaşıyorlar
ortaköy’de, kaleiçi’nde, hasankeyf’de,salihli’de…
odalarda yer yok ikinci kişiye
usulca selamlaşmıyorlar.
yarım kalan hikayelerini “yaşamak”tamamlıyor onların yerine.
onlar uysalca kalem oynatıyor nefes alışlarına gecelerin
gün başka ülkelerin çocuklarına doğuyor.
biri adıyla çağırıyor aşkı
ten şeffaf...
ten alışık...
ten unutkan....
sessiz harfler düşüyor aşktan
çocuk kalıyor ekmeğiyle tok başına;
odalar…
biri üstleniyor işlemediği bir suçu
adam olmak inadından.
suç diline yapışıyor; bulaşıyor yüreğine
çocuk düşüyor kendi gönlünden;
odalar….
an’ı yakaladığında biri, çıkıyor karanlıktan
günaydın demiyor diğeri
oysa aydın bir gün ülkesinde.
kırılıyor çocuk, kararıyor gün;
odalar...
bir diğeri kir’den habersiz şiir yazıyor.
biliyor şiir çocuk: şiir ak, şiir temiz.
kırıyor fahişe bir ün, çocuğun” yaşam neden? ”ini
oysa aç topraklar ülkesinde
şiirle doyuyor çocuk
öfke oluyor şiir, şair oluyor kıran;
odalar...
biri adaleti anlatıyor;
bir kuşun uçması kadar kendiliğinden
duymuyor anlatılan; uçmayı bilmiyor.
“Ya kuşlar? ” diyor çocuk
-satılıyor!
çocuk kafeste;
odalar...
biri “nedir sevmek “anlıyor.
anlatmak yetmiyor sevgiyi; İçinde dar koridorlar
koşuyor çocuk, yüreği ellerinde
aşağı çıkıyor çağın “gel”merdiveni
sarılıyor çocuk med-cezirine;
odalar…
soruyor biri:neden yoksul bazı çocuk sevinçleri?
diğeri cevaplıyor:bazı çocuklar şansa inanmalı.
hüzün bulaşıyor gecekondu mavisine
bir kaşık eksiliyor;
odalar…
biri görüyor; herşeyi görüyor.
üç gözü var; biri yüreği
körebe oynuyor şanslı çocuklar
elleri kör çocuğun, düğümü çözemiyor;
odalar…
biri çiçek dikiyor, büyüyor göklemesine çiçekler.
çocuk öyle gülücük,
çiçek öyle çocuk açıyor.
biri gelip mutlu konutlar dikiyor göğünün üzerine.
sevinç kararıyor;
odalar…
çocuk denizi bilmek istiyor.
bir görse uçmayı anlayacak mavi.
birileri “boğulmak” satıyor;
odalar...
eskiden aşka inanırdı bu ülkenin çocukları
artık aşk onlara inanmıyor!
Kayıt Tarihi : 15.10.2006 02:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!