Birazdan boynunu kıracaklar adamın
Çekip ayaklarının altından dünyayı
Hiç yalnız kalmayacak adam,
Bir ana ağıtlarını asacak gül dalına
Öcünü almamış çocuklar uyanıyor her sabah içimde
Dağları yutmaya hazırlanan kocaman ağızlarıyla,
Gök gürültüleriyle yıkayıp yüzlerini TEMBEL BİR ARININ
PARKINA BIRAKIYORLAR sevinçlerini.
Her sabah uyandığımda yolunu şaşırmış bir çığlık
Demirliyor ayaklarıma, düşlerimi öpüyorum
Bir balığın solungaçlarından dışarı çıkarıp dudaklarımı,
Usulca sessizce bir kartal gözünden düşüyorum caddelere,
Caddeler kaygılarını kaktüslere bırakmış insanlarla dolu
Öldüğümde suçlar işlemeyecektim taammüden, heyhat,
Martıların son yalnızlığı
Kirlenmeye başlayacaktı çehremde,
Hiçbir cellât çadır kuramayacağını
Anlayacaktı boynumun ağrıyan yanlarında,
Boğulmuş kuş ölüleri
Eklenmeyecekti repertuarına,
Aksırığını tutmuş
Gökyüzünün rutubetli yalnızlığında
Bir ana, yüzlerce ana,
Yüzünü yumayacaktı her kalktığında
Her kapının vurulduğunda
Ölü haberleri duymamak için
Saklayacaktı kulaklarını kızının çeyiz sandığına…
Kimse anlamayacaktı yüreğinde kopan fırtınayı,
Fırtınayı nasırlı elleriyle büküp
Eski bir albüme kaldıracaktı.
Birazdan boynunu kıracaklar adamın
Çekip ayaklarının altından dünyayı
Hiç yalnız kalmayacak adam,
Bir ana ağıtlarını asacak gül dalına
Kayıt Tarihi : 16.1.2007 17:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!