bir göçebe kalbim dağ başına yerleşmiş
sussam masum bir telaş kaynayacak
fesleğenler bile şaşıracak yorgunluğumuza
kediler tırmalayacak kulağımıza ulaşmayan gerçeği
ansızın gelen katil gibi
bir tren sesini taklit ediyor ölüm
gecenin sahiline vuruyor annelerin sesindeki ayaz
karlar erimeden yazın bir kenara
salih çok halis bir adamdı
silah sayıldı bindiği atın kişnemesi
bu eşkin gidişli yolun sonunda
karlar eridi silindi verilen sözler
ihlasla tuttuğumuz o yüce kitap
koruyoruz aramızda hep bir takip mesafesi
ne kadar korkuyoruz sahi
dokunsak yanacak tüm sokak lambaları
latince bir isim vermişler tüm çiçeklere
hangi dile çevrilebilir fesleğenlerin kokusu
penceremize vuran o yağmur
neden bahsediyor bize
perdeleri açsak içeriye dolacak ışık
rotasına gömecek dopamin yüklü bir gemiyi
palamarları kopararak
saat yönünde dönüp duran kuşlar
yutacak avucumuzdaki kumları
kelimeler üflenecek
küflenecek duymadığın kelimeler
ezberlenecek bir şiirdi babamın elleri
ah ne güzel unuttuk hatırlamayı
herkes kendi yoluna düşecek ölünce
Kayıt Tarihi : 23.8.2024 18:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!