Tekne size ömür sofra dürüldü
Saçlar ıskartada ocak kalmadı
Evdeki somunlar rafta görüldü
Çöreği yiyecek bucak kalmadı
Yufkayı açacak komşular öldü
Muhabbet felç oldu muhannet güldü
Gelen asalaklar keteyi doldu
Buz tutacak salkım saçak kalmadı
O goca derede çamaşırları
Yıkardı kadınlar yoktu dışarı
Şeher sevdasıyla olduk haşarı
Gayri oynatacak köçek kalmadı
Betondan binayı köylere diktik
Sabanı öküzü tarladan çektik
Traktörler ile ekini ektik
Orak olmayınca biçek kalmadı
Ağlasak gülsek de dağlar gamlıdır
Müslüman hâlinden çağlar gamlıdır
Asma yok üzüm yok bağlar gamlıdır
Sevgide saygıda sürek kalmadı
Elveda diyecek diller lâl oldu
Bağbanın yerine asalak doldu
Kazma kürek beller hatıra kaldı
Omurgayı tutan direk kalmadı
Tarihe karıştı unu öğüten
Değirmenler ile hububat biten
Ekerdik biçerdik urgandı keten
Artık değirmende yorak kalmadı
İslâmiyet terakkiyi emreder
İslâmiyet düşmanları zıddın der
Ellerinde teknoloji derbeder
Cevap gelmeyince sorak kalmadı
Zenginler herhâlde zengindir bire
Uhrevi meydanlar bölenmiş kire
Çirkef taşımaktan yoruldu dere
Dere otu, çiğdem, terek kalmadı
İkram zâta değil kürke olunca
Ye kürküm ye dedi Nasreddin hoca
Böyle dedirtmiştir edilen boca
Kel başı tarayan tarak kalmadı
Maziyi bilmeyen Atide esir
Olmak kader değil bizâti kusur
Değişen insanlar değişmez asır
Besmeleye tabi yürek kalmadı
İSLÂMİ; tefekkür, kulu kul eden
Kara elmas olmuş gönüller neden?
Hedefe giderken bilip bilmeden
Âlemi berzaha merak kalmadı
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 2.4.2024 14:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!