acılarımla demlendim tenhalığın koca şehrinde
ne olmuş bu insanlara anlayamadım
her yer acı
her yer tarumar
çıplak tenimden sızan acı bir haykırış
beklide hedefi şaşıran bir ok
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiirinin tümüne hayran kaldım, ne kadar doğru ve güzel sözler kutlarım seni, yüreğine sağlık sevgiler.
acılarımla demlendim tenhalığın koca şehrinde
ne olmuş bu insanlara anlayamadım
her yer acı
her yer tarumar
çıplak tenimden sızan acı bir haykırış
beklide hedefi şaşıran bir ok
yüregine saglık saygıalrımla yıldırım şimşek
haberin yok biliyorum
tahta taburelerden çekip yalnızlığımı
derin mavilere boğmak istiyorum
susturup gün batımlarını
ardın sıra güneşe doğmak
ve terminallerde asıp sensizliği
öbür yarıma kavuşmak
VUSLATSA KAYIPLARIN ARKASINDAKİ IŞIK...
ELBETTE DAHA ÖTESİ YOK ŞAİR...
TEBRİKLER...
Öbür Yarım
Acılarımla demlendim tenhalığın koca şehrinde,
Ne olmuş bu insanlara anlayamadım.
Her yer acı,
Her yer tarumar.
Çıplak tenimden sızan acı bir haykırış,
Beklide hedefi şaşıran bir ok. ..................................................aşk acı dolu düşmüş dizelere...kutlarım paylaşımınız için.....
yeni yılda beklentileriniz az olsunki...mutlu olasınız
...................selamlarr
Haberin yok biliyorum.
Tahta taburelerden çekip yalnızlığımı
Derin mavilere boğmak,
Susturup gün batımlarını
Ardın sıra güneşe doğmak,
Ve terminallerden asıp sensizliği,
Öbür yarıma kavuşmak istiyorum...yüreğinize sağlık...SAYGILARIMLA...Fırat Sırtlan
öbür yarım şiirini okuyunca bir anda kendimi de terazinin bir kefesinde tartıyordum.... evet insanlar içinde bulunduğu durum itibariyle bazı şartları yerine getirmek zorunluluğunu taşımaktadır... ama zorunlu yapılanlar asla orijinal statüde değildir sanki bir rolünü yapar gibi; sahte gülüşler sahte sevgi gösterimler vs. ama birde insanın bir obür yarısı vardır ki; o çok esrarengiz... içi çok gizemli duygularla dolu... acı var... aşk var... kin var.... merhamet var... daha ne varlar var.... doğrusu onu izah etmek oldukca zor.... işte sevgili Azime ''obür yarım'' şiiriyle insanın yüreğinin diğer yarısında gizli kalan tüm gerçekleri ortaya sermiş.... inan şiir beni bütünüyle duygulandırdı.... azime sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum..... Taner Vahap Karataş / ANKARA
Kutlarım Azime hanım...........geçekten güzel
Saygılarımla tüm puan.............
'Haberin yok biliyorum.
Tahta taburelerden çekip yalnızlığımı
Derin mavilere boğmak,
Susturup gün batımlarını
Ardın sıra güneşe doğmak,
Ve terminallerden asıp sensizliği,
Öbür yarıma kavuşmak istiyorum.'
Azime kardeşim duygularını ne güzel dile getirmişsin yaşamın bir parçası işte,acı özlem ve sonrası, kutlarım sevgilerimle..
zikzak çizgide bir şiir, iniş çıkış velhasılı okunacak bir şiir, ne yapıyoruz şairimizi tebrik ediyoruz..
Acılarımla demlendim tenhalığın koca şehrinde,
Ne olmuş bu insanlara anlayamadım.
Her yer acı,
Her yer tarumar.
Çıplak tenimden sızan acı bir haykırış,
Beklide hedefi şaşıran bir ok.
İlahi bir güçle itiliyorum sana.
Gizli sıratlardan geçiyor,
Meçhul yolculara karışıyor,
Güçlü savaşçıların, gizli kahramanı oluyorum.
Mukaddese ayak basışlarım sen.
Ne oluyor bu insanlara anlamıyorum.
Dünyayı batırıyor,
Kıyameti koparıyorlar.
Bilmediğim cellâtlar başımda,
Hak etmediğim idamlara hazırlıyorlar.
Ve ben, başım dimdik yürüyorum
Tıpkı istediğin gibi…
İbrelere takılmıyor gözlerim.
Dokunaklı sözler kurmuyorum.
Asaletli olmalı gidişim.
Yastığına kokumu,
Odana nefesimi bırakıyorum.
Haydi, şimdi hiçe say acı siren seslerini.
Vedalara çirkince tuzaklar kur.
Deli geceler, sonsuz düşlere kalmalı.
Sanki hiç yaşamamışım gibi seni,
Zincirden bir halat kuşatıyor bedenimi.
Her halkasında ayrı bir rol almış,
Bir ucunu sana bağlamışım.
Diğer ucunda ise intihar.
Nasıl giderim söyle.
Ellerinle yakıyorsun canımı.
Şaka değil bu inan.
Bulduğun yerde kaybediyorsun beni.
Başaramadım bağışla.
Bütün gülüşlerim sahte,
Zarafetim yalan.
Öbür yarım sinsice ağlıyor.
Haberin yok biliyorum.
Tahta taburelerden çekip yalnızlığımı
Derin mavilere boğmak,
Susturup gün batımlarını
Ardın sıra güneşe doğmak,
Ve terminallerden asıp sensizliği,
Öbür yarıma kavuşmak istiyorum.Severek okuduğum güzel bir şiir sizi kutlarım
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta