-Sana d’okunmanın son sayfasındayım. Son cümlene kadar geldim; ancak yüklemin yoktu yüreğimde. Öznen olarak sözsüz filmler çeviriyordum.
Susturucu olmayan hasret volkanlarım vardı.
-Tane tane bir tane olmana ısınsı, ışınsı, işinsi, içtensi haller sunuyordu.
-İklimine kadar değişik mevsimlerin tutarsızlığını ıslatıyordu maziden damlayan damlalar.
*Bir yarin gözlerinde kalmış acılar vardı sankilerimde. Keşkeler ekmeğimin üstüne yağ sürülmüş, aman vermeden ama demeden yemeye çalışıyorum.
-Sen hangi kimin komşususun? Nasıl geldin sevda otağıma.Oysa çeperlerim vardı.
-Üstsüz kalmış, kalakalışlarım vardı. Yoğunlaşma yaşıyordu arkaik düşlerim.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla