O Zan Değil, Ozan Olan Şuaradır

Ozan olan konuşturur sazını
O zan vardır hedefleri yönlüktür
Ozan olan esirgermez sözünü
Ozan vardır ebedîyen önlüktür

Ozan vardır verir ilmi, irfânı
Ozan vardır tutar doğru olanı
Ozan vardır ezer geçer yalanı
O zan vardır her salyası kanlıktır

O zan vardır saza isyân ettirir
Ozan vardır keklik gibi öttürür
Ozan vardır edep erkân güttürür
Ozan vardır tarihe destanlıktır

Ozan vardır mecnûn ve sâbî gibi
O zan var kazandan karadır dibi
O zan vardır âşık İhsani! gibi
O zan var ebeveyni karanlıktır

O zan var deletin işgâli için
O zan var demez ki ihânet niçin?
O zan vardır der ki İslâmı geçin
O zan var câhimden bir karanlıktır

Ozan olan Gürkânice harlarsa
Ozan olur Sillelice gürlerse
Ozan odur, Diler vâri parlarsa
Ozan odur velâyette şânlıktır

Ozan vardır isar der başka demez
Ozan var aç yatar harâmı yemez
Ozan vardır şekvâ ile ünlemez
Ozan vardır bağıyla bostanlıktır

Ozan vardır Deli Dumrul adında
Ozan vardır Dede Korkut yâdında
Ozan Koca Memil Hatçe kadında
Ozan vardır Kara Murat hanlıktır

Ozan vardır Alperen’dir Âlp Eren
Ozan vardır nûrdan, Karaca gören
Ozan vardır Tezanice post seren
Ozan vardır Selman şah şahanlıktır

Ozan var Ellâh’ı zikreder sazı
Ozan vardır hayra şerre de razı
Ozan var hikmetle dökülür sözü
Ozan vardır hâli safiyânlıktır

Ozan vardır Mahcubîdir ezeli
Ozan vardır esrâr hikmet bezeli
Ozan vardır zikrederken güzeli
Ozan var nihânda delikanlıktır

Ozan Vardır Ahi evran yolunda
Ozan vardır Hacı bayram kolunda
Ozan var Sümmâni şenlik dilinde
Ozan vardır nûruşana genliktir

Ozanlardır Yaratanın velîsi
Ozan vardır akillerin delisi
Ozan vardır SEFFULLÂH’ın Âlî’si
Ozanlarda muhakeme günlüktür

Ozan vardır Poyrazoğlu estirir
O zan vardır Dertli Polat kıstırır
O zan vardır Hayaloğlu pusturur
Ozan vardır Mahbub Harun canlıktır

Mahcubi, Komani, Bozkurt Tırpani
Sesini duyunca patlar ermeni
Kızlarkayasından Özgür fermanı
Cihâd-ı Ekbere aşiyânlıktır

Ozan vardır gözü gönlü tok olan
Ozan vardır lâteşbihte yok olan
Ozan vardır Hak ındinde pak olan
Ozan vardır hâli sabırdanlıktır

O zan var elinde şeytanın sazı
O zan var lâdini, gelini kızı
Ozan var aldatmak içindir nazı
O zan var emeli şaklabanlıktır

Ozan olan zulme kanca takarak
Ozan olan her ahvâle bakarak
Ozan olan ibret alır akarak
O zan vardır işi sûîzanlıktır

Ozan olan kendi çizer yolunu
Ozan olan aslâ kesmez dalını
Ozan olan kırılınca kolunu
Ozan vardır sarılacak yenliktir

O zan olan diyecektir hakîkat
O zan olan getirecek salevât
O zan olan patlatacak cerâhat
O zan vardır Ârifâna dînliktir

Ozan olan tatlı dilli olacak
Ozan olan hilâfette kalacak
Ozan olan cevâhiri bulacak
O zan vardır ebû cehl-i gönlüktür

Ozan olan kelimeyi eğirir
Ozan olan melceine değirir
Ozan olan zûlmedene bağırır
O zan vardır her ameli bönlüktür

Ozan olan iğne ile fendine
Ozan olan batırırda kendine
Ozan olan ozan dengi dengine
O zan vardır sermâyesi zenliktir

Ozan olan ilhâm ile beslenir
Ozan olan Ledünniyde üslenir
Ozan olan mâveradan seslenir
Ozan vardır kıyâmete sinliktir

Ozan olan hatasından dönendir
Ozan olan yükseklerden inendir
Ozan olan tevâzuya binendir
Ozan vardır adâletten yanlıktır

Ozan olan intihâle bulaşmaz
Ozan olan murdarlığa ulaşmaz
Ozan olan ehl-i hakla dalaşmaz
O zan vardır herbir işi denliktir

Ozan olan sütü tekeden sağar
Ozan olan, girer gönüle sığar
Ozan olan küfü bedenden oğar
Ozan vardır söylediği dünlüktür

O zan vardır türlü postu bürünür
O zan var kurt iken kuzu görünür
O zan var yürürken bilmez sürünür
O zan vardır dinvarlığı anlıktır

Ozan var eğer ki nerdeyin derse
Ozan var zikreder kelâm yeterse
Ozan vardır sürç-i lisân ederse
Ozan der nisyânım varsa benliktir

Ozan olan İSLÂMİ’ye yan verir
Ozan olan günâhkâra can verir
Ozan olan târihlere şan verir
Ozan vardır âşkı Kahramanlıktır