Kısıntıya yöneliyor nehrim
özlemlenişmenin her damlasının
bir kuruluğu onadığını biliyorum.
Tüm sıcakların öfkeli soğuntusu geziniyorken çevremde
ben,
yalnızca özlemekle geçiriyorum gider görünümlü zamanı
soğuk ve yalnızlık arasındaki bağıntı ne kadar hoş görünürdü
zamanla yok’luğunun eklentisiyle
tersine dönüştü hoşluk;
etim gidiyor parça parça
hoş’luk cehennemi azapları aratmıyor…
Sorusu dahi olmayan,
kendi cevabına meyilli
elemli bir durumdur bulunduğum
düş örüntüleyemez bir biçime doğru seyiriyorum ağır ağır
soğuğa sığınıp sızmak dahi sesimi ısıtmıyor
sesi ısınmıyor buzullaşan kalbimin
rengi eriyen bu mahrumi ses
yine
renginle eriyerek varolabilir,
özlemim ağlamaya eriyişe…
salkımlaşan titrek bir gözyaşı benimkisi
düşemiyor,düşmeyi bilmiyor
kaldıkça inciyor gözdamarlarım
vakitsiz birikiyor,
vakitsiz inen aşkların vakitsiz acılarıyla
yok
kalbimin kar çoğulluğunu serpiştirecek bir titreyiş
hangi ölümü yaratayım
titreyişten ve senden mahrumileşen bu kalbe
susadım,
susadım bu vaha da hayaline bile
Kayıt Tarihi : 12.8.2005 19:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!