O Yaz İkindileri Şiiri - Zehra Nuran Akkuş

Bir dost aradı beni çok uzaklardan
Uzak olan mesafeler değil yıllardı
O vefasız dost özlemiş ağlamaklı
Görebilir miyim diyor yalvarmaklı
Öyle bir uzun zamanki geçen
Bıraktığın bir çok şey yok yerli yerinde

Bir o kadar güzel hayallerimizin koşarken peşinden
Neydi bizi alıkoyan
Bir türlü çıkamadığımız o yolculuklardan
Atıp zamanın bir köşesine
Unutturan bizi hangi yanılgımızdı

Ne koruyabildik hatıraları ne bitirebildik ayrılıkları
Bir tek radyoda aynı şarkılar ben nihavent sen rast
Hani beraber söylerdik bizi dinlerdi tüm sokak
Ve unutamadığım o yaz ikindileri hatırlıyor musun

Saklambaç oynadığımız bahçeleri
Söbelenip daldığımız muhabbetleri
Neydi o sabah uyanışlarımız
Sizin evden çılgın çocuk sesleri
Karşı komşuda tavuk horoz ördek

Yan komşu başka bir dertte
Tutun ucundan silkeleyelim şu kilimi
Bizdeyse iki kedi biri munis biri coşkulu deli
Kor ateşin üstünde tencereden kapar pişen eti
Ardında babaannem ve kükreyişi

Aşar güneş öğleyi ortalık sakinler
Sulanıp süprülmüştür tüm evlerin önleri
Bir toprak kokusu sarar ki ruhumuzu tütsüler
Huzur bürür mahalleyi
Bir ses yankılanır karşı bahçeden
Hu komşular çay demlendi çekin altınıza minderleri

Oturup servi ağacı gölgelerinde
Paylaşılan gamlar kederler
Hafiflerdi yüreğimizdeki yükler
Bizimle yaşardı o bahçeler

Bir köşede sardunyalar biraz ötede kokulu sarı güller
Yeşil bir çimen içinde papatyalar gülümserdi
Bir güzel tabiat ana öperdi gözlerimizi
Kışın göç edip her yaz dönen leylekler
En güzel misafirdiler

Bir yanda gençler anlatırken aşk hikayelerini
Seslenirdi anneler
Elinizde işlesin geç kalıyor çeyizler
Kahkahalı gülüşmeler hep pembe düşler dilekler
Ne güzeldik ne genç

Ve o yaz ikindileri yavaş yavaş güneş çekilir
Akşamın efsunlu gölgeleri sarar her yanı
Günün sonunda uzanırken yataklarımıza kaygılar daha az
Düşlerimizle sarılıp geceye bir bekçi düdüğü ile
Huzur içinde penceremden parıldayan bir yıldız
Göz kırparak çağırıdı bizi uykuya
Sevgi dolu bir günaydınla uyanırdık sabahlara

Ah be uzaktaki dost anladım ki
Yaşadığımız başka bir iklim idi
Hatıralar aklımızın hep bir köşesinde
Albümlerde en güzel halleriyle
Özlemleri yüreğimizde saklı

Umuyorum ki zamanımız bol olsun
Bilemediğimiz bir vakitte takıp kolumuza sepetimizi
İçinde yaşanmışlıklarımız bir hoşçakal vedası ile
Bırakmadan masalımızı gönlümüz hoş bulsun
Bir tutam selvi yaprağı beyaz bir zarfın içinde
Şimdi postada yazıp atamadığım mektuplar adına
Hala bir selvim var bahçemde
Güzel günleri yad edip gölgesinde
Bi ikindi çayı içebiliriz
Ne dersin