Sana koşuyorum bir vapurun içinde
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak....
Hayır değil, değil sıcak
Dudakların hatırası;
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Şiir, şiir.
Uyum dediğimiz şey nedir acaba şiir, neyi kastediyoruz uyum derken şair, uyum sadece birbirine benzeyenlerden mi oluşur şiir, zıtlıkların ve çelişkilerin uyumu söz konusu olamaz mı şair?
O ..O...sade ve sadece O...
sen simdi gidiyor musun kucuk kirlangic...
....................................edemem sensiz...
sera
Hatuncağız...Kendin söyle, kendin inan...Belki senin gibiler de inanır...HER ŞİİRDE UYUM ARANIR...UYUMSUZLUK MODADIR DERSEN, ŞAŞARIM...
Modern şiirde bir tekniktir bu Sn. Ulviziya. Bölümler birbirinde ayrıldığı takdirde, şair hem içe hem dışa konuşabilir. Ayrıca zaman açısından da uyum aranmaz.Örneğin, cümle yapılarında geçmiş, gelecek, geniş ve şimdiki zamanlar aynı anda kullanılabilir.
Sait Faik'in yaşam öyküsündeki İsviçre ve özellikle de Fransa'ya (Marsilya ve Grenoble'a) gidiş dönemlerinin etkisini yadsımamak gerekir. İstanbul Üni. Edebiyat Fakültesinden sonra Grenoble Edebiyat Fakültesinde okuduğu sürede modern Fransız edebiyatını yakından tanıma şansı bulmuştur.
Dolayısıyla şiirinde çağdaş teknikler kullanmış olması şaşırtıcı değil. Üstelik şiirlerin yayımlanma tarihinin son olarak 1953 olduğu düşünülürse, çağının şiir anlayışının önünde giden bir avuç kalemden biri olduğu da söylenebilir.
Ama ne yazık ki hep öyküleriyle ön plana çıkmış; bir anlamda yazıları şiirini gölgelemiştir.
Başta , O ve Ben dedikten sonra şiir bu minval üzerine gitmeli ve sonuca ulaşmalıydı...Başta, ona koşuyorum demeliydi...Veya şiirin ismi SEN VE BEN olmalıydı...Şiirde uyum yok...Bir ikinci tekil şahısa hitap ediyor , bir üçüncü tekil şahıs oluyor...İstikrar yok...
Hep güzellere şiir yazılacak değil ya; çirkinlerin de hakkı şiirlere girmek.
Barbaros Uzunöner, ''Her Şeye Karşın'' dergisindeki şiirinde şöyle diyor:
''Bir yaprağın üstünde birikiyor yağmurlar
Sonra boynunu eğiyor yaprak
Öyle çirkinsin ki sevgilim
Öldüğünde belki de kabul etmez seni toprak
.......
Ben ömrümde böyle ince ses duymadım
Hani bir keresinde sinirlenip de bağırmıştın
Mutfağın camı patlamıştı hani
Seviyorum seni ve sesini.''
....
diye uzayıp gidiyor bu güzelleme, daha doğrusu çirkinleme..
Bir de Ege yöresinde bebekleri severken '' çirkin seni'' diye okşarlar, nazar değmesin diye..
Sevgiler tüm şiir severlere..Nurdan Ünsal
Sana koşuyorum bir vapurun içinde
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak....
...
ustaca..
adam gibi...
tek söz çok güzel
saygıyla anıyoruz.
namık cem
İnanmak mecbur olaydı,
Ne sır kalırdı ne giz,
Belli olur muydu rengimiz?
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta