Güz yapraklarının düşüşü gibi geçiyor zaman
Gözlerinde bulduğum sonsuzluk
Ufukları yutan bir deniz olup
Bozkırlar gibi uzanıyor ötelere
Güneş,rüzgarlar,yükselen buğu,hayal,avuntu,kokular...
Her şey karmakarışık
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Kaleminize ve gönlünüze sağlık. İnsan aşkı tatmadıktan sonra, boş yaşamış sayılır. Kutlarım. Selamlar...
Yalnızlığın 'Allah'a mahsus' olduğunu söyleyenler bu derdin acımasızlığını çok iyi bilenlerdir. Mutluluk için mutlaka bir diğer şey olmalıdır insanla birlikte.
Suskunluklar,yalnızlığın izdüşümüdür,aynalar'a yansıyan.Ben'den Ben'e yolculuk,kimi anlarda çığlık çığlığa bağırsada derinlerde,gizliden gizliye çoğu kez haz verir aslında..Tekne olur,tek ne?olur,tek/ne olur..Hatta bir ''tek'' bile olur..Da.Us'u o aynadan yansıyan'a şerefe dedirtir..
Tebriklerimlerimle gönül dost'u..
Üstad'ın şiirlerine kalem oynatmak ne haddime.Ders niteliğinde her biri.
Hürmetlerimle.
Ateş Böcekleri gecenin içinde fener alayı,
Ben o en geçirimsiz toprak killi gibi duran
Beni benim içime hapseden...
..Güz yaprakları gibi geçiyor hayatımız, sonra martilera bakıp yön bulmak denizlerde. sahile vuran dalgalar bir süre sonra martıları da yutmakta.,Daha bir sesiz İstanbul, daha bir sakin , o sahil.İşte o yerde bir el arıyorsan da yok.Güzeldi Sn. Arslan. zevkle okudum..
Kendimi kaybettiğim yerden
Ben’den ben’e uzanıyorum
Bütün yolculuklarım sana varırdı
Şimdi boşluğa yapışıyor adımlarım
Yüzümde donuklaşan eskimiş üşümelerle
O el’i arıyorum ,,,,,,
,,,Belki de buna bağlıdır, şiirsel çıkarımların namütenahi bir kaynaktan beslenir olması, yer yer en uç bıdıklardan emzirdiğin duygu gıdaları, kendi içinde geometrik polenli hislerin yine şiir yatağında şairce yatıştırılması, şiirsel anlatım stoplarının yerli yerinde manevra yaparak,,,Katkısal zenginlik oluşturmasında mahir bir zihin ve de yürek diyalektiğinin enderliğine rastlamaz değiliz..
..Şiirlerinizi kalemlereken, tarzınız nedir, kağıda not mu alırsınız, yak sa içinde biriken anlam dönemeçlerini usunuza dipnot düşerek bilahare bol bulduğunuz sakinlikte mi..heybetlendirisiniz..
teşekkür ederim
ilhami
Sayın BULUT.//.ŞAİR NECDET ARSLAN'a tevcih ve teveccüh,.,
Dost,
Yalnızlık,şiir izleğimde önemli bir yer tutar.
Çokça şiirimde bu odak konuyu bulmanız olasıdır.
Saltça 'O Tek/ne adlı şiirim üzerinde konuşalım isterseniz.
Bahar'a yaklaşan günlerin birinde yazdım o şiiri.
İstanbul'daydım bir gün.Salacak'tan Harem'e doğru sahil bandında yürürken kıyıda yan yatık bir tekne gördüm.
Hiç kimseler yoktu yanı başına.
Bir an için kendi yalnızlığımla tekne'nin suskunluğunu özdeşleştirdim.
Solda,yolun üstünde bir çay bahçesindeki masaya oturdum.Tekneye baka baka karaladım şiiri.
Hiçbir sözcüğünü değiştirmeden,ilk özgünlüğünü koruyarak o akşam ekledim O Tek/ne'yi.
Şiire başlarken 'ilk duygu'' R.Marie RİLKE'yi anımsattı.
19.yüzyılın bu güçlü Şairi'nin çok sevdiğim YALNIZLIK adlı şiirinin başlangıç dizeleri:
''Yalnızlık bir yağmura benzer
Yükselir akşamlara denizlerden.
Uzak,ıssız ovalardan eser
Ağar gider göklere,her zaman göklerdedir
Ve kentin üstüne göklerden düşer..''
şeklindeydi.
Kocaman bir deniz kentindeydim ve bir başımaydım.Hafif bir yağmur vardı o saatlere.Biraz sonra açmıştı hava.
Marguerite DURAS:
''Yalnızlık hazır bulunmaz,oluşturulur,yalnızlık yalnız başına oluşturulur.'' demiyor muydu?
Yalnız başımaydım.Yabancı bir kentteydim.Yağmur biraz önce yağmış ve kesilmişti.
Bu an'ı ıskalayamazdım.
Ansıttığım şiirde dolaylı da olsa 'sevda' da yaslanıyordu o odağa.
Cemal SÜREYA 'nın GÖÇEBE adlı şiirini bilirsiniz.
O şiirinde:
''Biliyorsun ben hangi şehirdeysem
Yalnızlığın başkenti orası...'' der.
Galiba İstanbul da benim için 'yalnızlığın başkenti'ydi.
O Tek/ne'yi,şiirime başlık atarken çok düşündüm.
İçe dönük bir soruyu ''tekne' sözcüğünden bölerek oluşturmayı yeğlemiştim.
Şiiri yazdığım kağıdı cebime koyduktan sonra yerimden kalktım ve Kadıköy'e doğru yürümeye başladım.
İçimden Kostantionus KAVAFİS'in DÜNYA GÜZELİ adlı o görkemli şiirinin:
''.....
kalabalıklarla dolaşacak İstanbul caddeleri
görmek için beni..'' dizelerini yineliyordum.
Kadıköy çok kalabalıktı.Kayboldum o kalabalıkta.
Oradan ayrılırken hiç bakmadım bir daha 'o tekne'ye...
Şimdi o şirimi sunma sırası galiba:
O Tek/ne
Güz yapraklarının düşüşü gibi geçiyor zaman
Gözlerinde bulduğum sonsuzluk
Ufukları yutan bir deniz olup
Bozkırlar gibi uzanıyor ötelere
Güneş,rüzgarlar,yükselen buğu,hayal,avuntu,kokular...
Her şey karmakarışık
Kendimi kaybettiğim yerden
Ben’den ben’e uzanıyorum
Bütün yolculuklarım sana varırdı
Şimdi boşluğa yapışıyor adımlarım
Yüzümde donuklaşan eskimiş üşümelerle
O el’i arıyorum
Kaçıncı kez yenik düştüğümü bilmeden
Bastırılmış susuzluğum yer değiştiriyor ağularla
Gölgemi yalnızlığın dip dalgaları yutuyor
Maviye iz bırakıyor Kız Kulesi
Enginlere çarpıp parçalanıyor bakışlarım
Derken onlar da
Martılara teker teker yem oluyorlar
Bir ses,bir gülüş usuldan usula kıyıya düşüyor
Başka yönler…başka yollar...başka yaşamlar ne değin çok
Sırrına eremediğim bir gün batımı içinde
Bilincim benden kaçıyor
Biliyor musun,
Utandığım çaresizlikte yankılanıyor gülüşmeler
Ne'yim?
Neredeyim?
Sahi kalabalık içinde yalnız kalan o tek ne?
Yoksa ben miyim?
Neden yan yatmış da günlerdir suskun durur
Salacak sahilindeki o tekne!
Necdet Arslan
Erdemle.
En sevdiğim şiirlerinizden biri sevgili abim...
İlk okuduğumda aşağıdaki yorumum yapmıştım bir zamanlar...(Tüm yorumlarımla birlikte silmiş olmanın pişmanlığı ile paylaşırım)
'Düşlerime kanat çırpmak' o zamanlardan esinlenip yazılmaya başlanmış ve bu son zamanlarda ise son halini almış esin kaynağım bir şiirdir. Kutluyorum tekrar tekrar sevgi ve selamlar abi yüreğinize...
Yürek kevgir misali delik deşik...
Tekne su alıyor dostum,
Bir el atıver, tıka tüm delikleri...
Tamiri mümkün mü? ...
Yoksa kadere mi boyun eğmeli?
Sessizlik koca bir çığlık
Yalnızlıksa…
Ters yüz olmaksa,
Bir adım kaldı
Seyir eyle dibe vuruşu mu... (Düşlerime Kanat Çırpmak)
Biliyor musun,
Utandığım çaresizlikte yankılanıyor gülüşmeler
Ne'yim?
Neredeyim?
Sahi kalabalık içinde yalnız kalan o tek ne?
Yoksa ben miyim?
Neden yan yatmış da günlerdir suskun durur
Salacak sahilindeki o tekne!
İmgelerle süslenmiş harika bir sunum,ustaca ve çok güzel,okumak oldukça zevkli ve sürükleyiciydi.Yüreğiniz var olsun değerli ağabey,eserleriniz mükemmel,yazan yürek sevgi dolu olunca,duygular harika yansıyor dizelere ve okumanın tadı bambaşka oluyor.Saygı ve hürmetlerimi sundum...
Bu şiir ile ilgili 93 tane yorum bulunmakta