Masal kervanına denklerini salan bir ilham dahi olsa
Yollar aşınmıyorken yürümekle ve uçaklar kanadına alkol basıp
flaplarını yalayarak hava limanında demir tarar gibi düşüyorken
henüz, su kaynatan düşük devirli motorlar bile lüks ve
hayalken televizyon, takarken Demirel köstek, Ecevit kasket,
ben henüz bilgisayar virüsü olmayı hayal edip, binmezken matrikse
Islak evlerinde diş fırçalayan puslu okyanus paryaları
ıslahevlerinin Bollivutlarını Yeşilçam gibi çiğnerken
Bombaydaki bok çukurlarına şibanın adını kazarken
Peşaverde acı mitralyöz sesleri. Ramboyu ağırlamaktan
yorgun Rus tankları kaçmaktan, yılmamışsa zamana
köşekapmaca, köşe kapan para, Emlak bankası henüz tarla,
Uğur Çakıcı papatya, Papandru palikarya
lar lar lar lar Kartal attı karavana, kartal attı karavana
Peşmerge, Baba Buşa bir koyup on ala tonton da nere mi?
Nereni nereni ala demeden daha dal sitelere de sitelere
yitmekle gitmek arasına sıkışmış rejimlere
Bol gelen tertiplerde belgesiz rüşvetlere
Tantan da daha Emniyeti , emniyetinden bakan
ikene
Şiir uzun bir Bakırköy Ruh ve Sinir
Bimarhane değil hastanedir tefriki
Deli değil zırdelidir, amateme
Düşmemiştir kokainden ünlüler
Henüz kokaini bilmemekte kefere.
Derin çamlarında oturmaktaydım Reşadiye kışlasının
Baskül gibi oturmuş akşamın çırası dinlenme tesisine
Ve ben geçmişi geleceği aynı tömbeki
Bir ısrar tutturmuşum marpucuma
Galip!! bir Hint şarkısı okusana.
Galip Bengladeşli ama bilir
bütün Hint nüfusunu.
Deliyiz boru mu bu.
“Tune mera maine tera”
Oyna Galip, oyna Hasrat Jaipuri nasıl oynarsa.
Tuz gibi erimekte zaman kefil yaşadığımıza
“Ömrümün altı delik” dedi Galip
“Kaçıyor hep benden.
Altıma da kaçırıyorum üstelik.”
Hep aynı akşam aurora ve kutup gibi zamansız
geçer geçmek tımarhane defterinden
Geçiyoruz Galip hasbahçeden, tutun.
Değmesin ayakların viyadüklere.
“Baba bu köprüde ne” deme sakın bana
Islanır kaburgalarından geçen Karadeniz
Rahmet okuturuz üniversal ihanetlere
Oğlum bu tımarhanenin kaçıncı katı
Galiba yıl ikibin on altı
F tipi gökdelen bizim Bimarhane
Ruhsatı iskanı belirsiz
Dışar’sı biteviye hapishane
Biz ölemeyen delileriz.
Ve Galip, öyle bir becerikliyiz ki bir de kısmetsiz
RTE tipine evrilmiş artık beton mapushanemiz
Silvan’ı tokilemiş dolar dolar Barzani’nin ensesi
Şivan Perver artık mahur gazinonun as solisti
Kanka muhabbeti çekmekteyiz ya “kürtler kardeşimiz”
Amalı, fakatli, rağmenli, yanili o bildiğin nakarat
Koro halinde kardeşlerimizi recm etmekteyiz.
Silvan, Nusaybin ve Surlama üç harfli rejimin
Merdivenaltı botları var kefen niyetine
Kefensiz ölüler henüz soğumamış dip frizde
Sarıyoruz sarı boyalı çocukları beleş selaya
Yiyoruz ömürleri sürüp bahşiş niyetine kirli sakala
Ya Galip o günlerden gelip bu günlere
Marpucumun uçları çıkamam yokuşları
Adresi belli füzelerin koynunda zerdüşt olmalı.
Zaman kipi bir Amatem repi gibi tekerlemeli
Laternanın çivilerine çakıldı İsanın cesedi
Gece dönüyor lodosun İstanbul’unda çakırkeyif
Sokaklarda dizi filim şehveti, artık herkes deli
Dilimizde pelesenk O Ses Türkiye Amatem Repi.
Kayıt Tarihi : 5.7.2022 13:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zamanda yolculuk
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!