Pazartesi sabahı doğdu; yıldız gözlü çocuk,
Gözyaşını akıttı nefret görmek; oluk oluk.
Tebessüm eden insanlara kanıp gülüverdi,
Gönlünde açan en güzide beyaz gülü verdi.
Yalancılar; gülün yapraklarını yaraladı,
Dost sandığı düşman, sır kapısını araladı.
Gülü yaralı çocuk; yıldızı söktü gözünden,
Büyümek zorunda kalınca, vazgeçti özünden.
Benliğinin merkezine yaptı keder kutusu,
Susturdu şarkıları, dağıldı nüzhet korosu.
O öğrendi zamanla; bekleyişleri nafile,
Yoktu dünyada, menfaatsiz yürüyen kafile.
Hasret duyduğu müddetçe; peşindeydi hep hicran,
Şu merhametsiz gezegende, bulunmazdı vicdan.
İmkansızı başarsa dahi; beğenmezdi kimse,
Ve miras içindi kavgalar, bir ihtiyar ölse.
Mantık uğramamıştı aile büyüklerine,
Bahaneler dolanmıştı korkakların diline.
O öğrendi; renkli balonların patladığını,
Ümitlerin sönüp, uçurumdan atladığını.
15'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
Yasemin Tuğba AlgınKayıt Tarihi : 3.2.2018 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsan doğarken, dünyadaki hırsları hissedip ağlar. Büyümek zorunda kaldığında, acımasızlıkla tanışır. Bitmek tükenmek bilmeyen bir nefreti, vicdanı almaz ilk başta... Daha sonra bir seçim yapması gerekir. Ya vicdanını kaybedip, yüreğini kenara bırakacaktır, Ya da yüreğini taşıyıp, güçlü olmayı bilecektir...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!