Giderken beni de beraberinde götürdü.
Ondan geriye kalanları da ben kaldırdım.
Mektupları kutuların içine bıraktım.
Resimler diğerlerine ait resimlerin hemen yanında duruyor.
Şiir pek yazmamıştı zaten...
Ama nafile, Ondan henüz kurtulamadım.
Yazdıkları yalnızca bir kağıt parçasının üzerinde olsa da, okuduğumda sesi kulaklarımda yankılanıyor.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Tek tabanca yaşamı idame ettirmek bir noktadan sonra insanı kısır döngüye mahkum ediyor. Yalnızlığını fark ettiğinde çoktan eşgüdümlü yaşam senin yapamayacağın bir biçim oluyor. O yüzden travmatik bir varlık olarak devam ediyorsun yoluna. C. Özdemir'in parlak çocukluğu içten içe beni rahatsız ediyorsa da , böyle bir şiir yazan adam o kadar da fabrikasyon medyanın içinden değildir diye düşünüyorum.
simdiye kadar okudugum en güzel siirlerin basinda geliyor..kendimden cok seyler buldum belkide..ama tek kelimeyle harika..her geldigimde acaba Cüneyt beyin baska siirlerinede rastlayacakmiyim diye bakiyorum..belkide bu sairi tanimak hayatimin en güzel olayi olurdu..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta