Özlüyorum yaran meclisinde olmayı,
O mecliste öğrendim sevmeyi sevilmeyi,
Arzu ediyorum insanları mecliste görmeyi,
O mecliste öğrendim sevmeyi sevilmeyi.
Önce ocağa küçük başağa girer,
Yaranları çavuş alır hep ikişer,
Büyük başağa ile girişler biter,
O mecliste kahveler tüter.
Peşrevle akşam havası başlar,
Baş ağalar yaranları alkışlar,
Gelse de zemheri karakışlar,
O meclis bu mevsimde başlar.
Ana dolunun Selçukludaki yaranları,
Tek vücuttur Oğuzların soylu boyları,
O vakit başlar yaranların orta oyunları,
O mecliste yaşarım ben mutlulukları.
Sazende üçayak mahimi çalsa,
Yaranlar bir güzel oynasa,
Meclistekiler yaranlara alkış tutsa,
O mecliste tüm dostlar bulunsa.
Yaranlar yaran ocağını doldurur,
Çavuş oyunlara misafir ağaları kaldırır,
Ebe oyunları sıra ile sürdürür,
O mecliste bulunanları güldürür.
İbrik ve sabun ile eller yıkansa,
Havlu ile bir güzel kurutulsa,
Caba da güveç ekmekler bansa,
O mecliste bir güzel doysa.
Saat yirmi dört olmuş sofra kuralım,
Misafir ağalar, yaran ağalar sofraya buyuralım,
Hep birlikte baş ağalara uyup oturalım,
O mecliste ocak sahibinden hizmet alalım.
Sazende hüzünle cezayiri çalacak,
Misafir ağalar meclisle vedalaşacak,
Yaranlar misafirsiz kalacak,
O mecliste muhakeme kurulacak.
Yaranların alnı, kalbi, kapısı açık olacak,
Sıra Arap vermeye gelecek,
Haftaya yine ocak yanacak
O mecliste sabah namazı ocak sona erecek.
Eli, dili, beli kapalı yaranın,
Bu tarihi mirasa inanın hayranım,
Ey gençler bu meclisler de sizi de görelim,
O meclislerde bulunan ben yaran Necati Ülker’ im.
Necati Ülker
10.05.2006 Büro Sincan ANKARA
Necati ÜlkerKayıt Tarihi : 2.4.2009 00:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!