Kara kuşlar hububata zararlıdır dediler de ondan oldu ilk canlıya kıyışım… Aslında tam öyle de değil, demem o ki cana kıyan birine ilk şahit olmuşluğum …
Bir gün söğüt ağacına kara kuşlar tünemişken bir kırma sesi duydum ve ondan sonra oldu bir katliama ilk şahitliğim…
Kara kuşlar vardı çocukluğumun sahrasına ekilmiş buğday ovasında… Ben Yusuf gibiydim ama yok hatta değil, Eyüp gibi hasta hasta peşlerinde… Bir gün bir amca ''Süleyman’ım'' dedi bana ve konuştu kuşlarla…
Konuşmak mı? Günahı boynuna ama belki de öldürüyordu onları, bilemem. Konuşmuştur belki de Süleyman, çocukluğumda krallığımı ilan ettiğim o tarlada... Kuşlarla…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta