Bu gün ilk defe
özümü öpdüm aynada
senin yerine
Aynadaki gözellik soldukca
Çoxalır yalnızlıq
Buğlu hesretin gözleri toran
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tebrikler..
Mehmet yusuflar
yaşanmış duyguların gerçekci ve samimi bir şekilde dizelere dökülmesi güzel bir eser olmuş kaleminiz daim olsun
Gözden uzak, fakat gönülden hiç de uzak değil. Hasret sancısı yansımış dizelere. Değerli şaireyi yürekten kutlarım...saygıyla++
Seven ne yapsın, ulaşamadığında sevilene? Tutar aynada kendini öper, sevdiğinin yerine...
Gerçeğe dönemeyen sözler... Edilen vaaadler... Engellere takılan kavuşmalar, çekilen 'hasret...'
İşte yerinde duramıyor şaire ve şiirle 'kelamın/sözün' ardına düşüyor, 'miraca mı çıkmalı, yerin dibine mi inmeli', sözü nasıl yaşama geçirmeli diyor...
Çok hoş bir şiirdi Halide Hanım... Kutluyorum sizi ve şiiri...
Xalide Hanım!
Can-ı Gönülden kutlarım Yakmak için yanmak gerek tam puan kabul buyurun
saygı ve muhabbetle
Söyle!
Ummana mı dalmalı
Yerin dibine mi inmeli
Miraca mı çıkmalı
Sana duygularımı anlatmak isteyen
O kelamın ardınca?
Xalide Hanım!
can-ı gönülden kutlarım yakmak için yanmak gerek tam puan kabul buyurun saygı ve muhabbetle
Söyle!
Ummana mı dalmalı
Yerin dibine mi inmeli
Miraca mı çıkmalı
Sana duygularımı anlatmak isteyen
O kelamın ardınca?
Yüreğinize sağlık can-ı gönülden kutlarım yakmak için yanmak gerek
tam puan kabul buyurun
saygı ve muhabbetle
saf şiir...yoğun duygu...ama abartısız ve sade bir anlatımla duygu yoğunluğu şiire gayet nefis yansımış...asil, yani soylu bir yalnızlığa yakışır süssüz bir şiir
Ummana mı dalmalı
Yerin dibine mi inmeli
Miraca mı çıkmalı
Sana duygularımı anlatmak isteyen
O kelamın ardınca?...harika şiirinizi kutluyorum çok güzeldi...ant+10...sevgilerimle...
İçimdeki körpe duygular
Düğün gecesi alnıma konan öpüş kadar
bakire ve saf...
Gece uzanır sana doğru
Bir dosta içini ağlamak için
Her gelişinde senden kaçan
Acıların körpesi tedirgin
...........
Ne desem, ne söylesem
Kelimeler yetersiz...
.....
bazen böyle olur
kelimeler yitirir anlamını
dilbilmez olur
rtebrikler
saygılar
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta