O Kadar Şişme Şiiri - Mehmet Postallı

Mehmet Postallı
839

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

O Kadar Şişme

Adam oldum sandın, hemen şımardın
Kulağını çekeceğim bu sene
Daha düne kadar dağda yaşardın
Harmanını yakacağım bu sene

Nerede büyüdün, nerede bittin
Çok hata işledin, çok göze battın
Ölçüyü kaçırdın, aşırı gittin
Sana kement takacağım bu sene

Makama güvenme, azma, kırıtma
Pişmiş kelle gibi öyle sırıtma
Kanunsuz, nizamsız hüküm yürütme
Saltanatın yıkacağım bu sene

Koltuğunda, hindi gibi şişersin
Milli değerlerden uzak yaşarsın
İkide bir ofsaytta düşersin
İcabına bakacağım bu sene

O kadar şişme ki, patlayacaksın
Çok dar karınlısın, çatlayacaksın
Selefini dokuz katlayacaksın
Pullarını dökeceğim bu sene

Kimsesiz yerlerde caka satarsın
Garibanın yakasını tutarsın
Tekme savurursun, çifte atarsın
Nallarını sökeceğim bu sene

Yoksula, garibe dönme sırtını
Çok hafifsin, biliyorum tartını
Yırtıp atacağım gurur örtünü
Ümüğüne çökeceğim bu sene

Başın yükseklerde, ara soğudu
Asla tutmuyorsun, büyük öğüdü
Dostların şimdiden yaksın ağıdı
Topuğuna sıkacağım bu sene

16.12.2003

Mehmet Postallı
Kayıt Tarihi : 5.7.2006 09:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir Arkadaşım vardı soy ismi harmancı olan, bir daireye Müdür vekili oldu bizde ona böyle bir hicivle şaka yaptık, kendisine selamlarımı sunarım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yakup İcik
    Yakup İcik

    Makama güvenme, azma, kırıtma
    Pişmiş kelle gibi öyle sırıtma
    Kanunsuz, nizamsız hüküm yürütme
    Saltanatın yıkacağım bu sene..._bahsi gecen büyüklük kompleksine kapilmis bütün seviyesiz insanlar,a en derin saygisizligimla...

    Cevap Yaz
  • Kamil Durmuşoğlu
    Kamil Durmuşoğlu

    İyi kişaka be. Ya bir de esas olsaydı?

    Çok fıkra bilmem ama buraya şiirle ilgisinden bir fıkra yazayım;
    Bizim Temel kısa boylu, sıska, ufak tefek bir adamdır. Ufak tefektir ama burnundan da kıl aldırmaz.
    Bir gün ceket omuzda, sokakta külhanvari kasılarak yürürken aniden ensesine bir şaplak iner. Temel ellerini beline şöyle dayı dayı atar, geriye dönmeden
    ''- Şaka mi, esas mi'' diye sorar.
    Temel'e şaplağı atan kişi de;
    ''- Esas yaptim, ne olacak?'' diye diklenir.
    Bunun üzerine Temel hafifçe geriye döner bakar ki kendisinin en az üç katı irilikteki Dursun'u görür.
    Hiç bir şey olmamış gibi;
    ''- Şakadan hiç hoşlanmam da'' der.
    Şimdi bu şiir esastan yazılsaydı...
    Selamlarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mehmet Postallı