Gel güzelim bırak inadı…
Bu böyle mi sürüp gidecek?
Kararsızlık sana yakışmıyor,
Bu kadar zor mu?
Seviyorum… Ben de seviyorum, demek.
Bugüne dek, şuana kadar
Kim bilir içinden kaç kez söyledin?
Ama ben duymadım ki?
Yalan mı tahminim?
Söylemedin mi yoksa?
Yapma… Yeme beni.
Bal gibi söyledin,
Kendine itiraf ettin sevdiğini,
Sevdiğini, itiraf ettin kendine…
Hem de kaç kez kim bilir?
Öyleyse bu inkâr niye?
Bu gurur,
Bu kibir,
Bu sinir,
Bu acımasızlık,
Kavgalar niye?
Yoksa üstünde çalıştığın,
Ömrünce uğraştığın,
Kızgın, kırgın sevgili portresi mi?
Yapma güzelim, bunu başaramazsın…
Senin gibi ince ruhlu,
Senin gibi sevgi dolu,
Tırnağından saçına dek,
Sevda yüklü zarif bir bayan,
Bu denli kalpsiz olamaz…
İşkenceden zevk alamaz.
Sen Afrodit gibi
Güzellik tanrıçası güzel,
Güzeller güzeli aşk timsali,
Gaddar, kindar, kötü ruhlu
Süpürgeli bir cadı olamazsın…
Mantık kabul etmez.
Kalp inanmaz…
Doğaya ters olur.
Yoksa benim bilmediğim,
O süpürgeli cadı gibi
Elinde sihirli, tılsımlı çubukla
Dünyayı yok etmeye mi geldin?
Neyse, geçelim bunları artık
Amacım, biraz teselli
Biraz stres atmak
Bir parça boşalıp rahatlamaktı…
Şaka ile karışık, biraz latife yaptım,
Yine yanlış değerlendirme beni…
O sözleri sana değil,
Kendime söylemeyi bile yakıştıramam.
Bunu anlamayacak kadar
Saf değilsindir herhalde?
Hepsi, biraz muziplikti.
Hep sen, benimle gönül eğlendirecek,
Üzüp, zevk alacak değilsin ya…
Ara sıra da ben yapıvereyim, ne olur?
İşte, o şekilde yazdığım bir şiir bu…
Tabii sen şiir kabul edersen,
Ne de olsa sen, büyük şairsindir ya…
Hoş gör cüretimi, olur mu?
Amacım seni kırmak, üzmek değil.
Yalnızca karşılıklı gülüp,
Birlikte hoşça birkaç dakika geçirmek…
Bu kadar nazımı çekecek,
Arkadaşlığımız da yok mu?
O da yok diyorsan, kabul…
O da kabul güzelim.
Kalem elimizde nasıl olsa,
Noktayı koyalım
Olsun bitsin…
O kadar.
Kayıt Tarihi : 20.8.2008 19:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!