O ilk cümle ki ehl-i kapın-Beyaz Şairler ...

O ilk cümle ki ehl-i kapın-Beyaz Şairler Kahvehanesi > Garip Çoban Sıradışı-www.beyazrenkler.org

--------------------

O ilk cümle ki ehl-i kapın
Ne büyük sancılar çektiğinizi de biliyoruz uzatmasanızda ellerinizi
Hakkında hiç bir şey bilmediğimiz gönül kapısının önünde ardındakileri istiyoruz
İlk görüşte aşk'tır

Diyelim ki aşk, yedi kapının hangisinin ardında
Diyelim ki sevgi yada vesaire
Birde, ilk görüşte aşk var kapıların ötesinde
Tanıma aşamasınında ötesine geçmiş bir şey var ki

Bunlar oluyor sanırım karıştırmadan kırk kapının arasında
İlk kapının, ilk duasında birkaç sayfaya sığmıyor
Okuyanlar bile vardır çünkü ilk cümle önemlidir
O ilk cümle size sizi sevdirir yada sevdirmez aşıkı
Bugüne kadar ilk cümle dua olmadan boşluğa salındı ruhlar ehl-i kapıda sevgisiz

O ilk cümle ki ehl-i kapın
O bir çılgın, çünkü hiç düşlemedi kapıların ardını
Ve gecede zikrin düşünü ruhunun kendi gerçeğine tercüme etti secdede
Puslu kıtasıydı aşkın ehli işaret
Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta aklıma gelendi
Ya akıl aylak duran adamın vaktiydi
İçilecek kadeh gibi duran kapıları aşmak onuruma duaydı

Gölgesizlerin meclısinde görmem gölgeleri şaşırtmadı
Kentin en büyük, en kalabalık caddelerine mezar taşları isim vermiş
Yürüdüm yağmur yağıp yağmamakta kararsızdı
Sizin sevdığıniz ilk cümle hangısi diyordu açılan ilk kapıda sırrında bir ses
Soluğu yâredir sinede öncesi konuşulan
Her biri şeytandan arındıran duanın öfkesi aşkla

O ilk cümle ehl-i kapın
Dil sözünden, kalb sevgiden, akıl baştan, beden dünyadan yazılan yazıldığı yerden gider
Unutmaki ruhumun avuçlarından söz yaşlarımla çıkan dualarda makamına gider
Gözlerim yoktu aramaya gitmiş öteki bir dünyayı
Haksız mıyım?
Seçkin bir seste yok oldun
Silinmiş belleğine son derece incelikli ilmeklerle birbirine düğümlenmiş dualar
Acıtıcı bir yaşamın muhteşem öyküsünde nasıl yok oldu alacakaranlıkların
Aslında anlatılan sadece hayatta değil

Yıllara meydan okuyan ruhların destanında zaman
An'da inci gibi dizilmiş tekinsiz, karanlık, yoksul sokaklardan,
ışıklı, güvenli, duayla zengin sokaklara uzanan bir hikayede yeni kahramanın

O ilk cümle ehl-i kapın
Ve o, an'ların tadına varamaz ben ve ben
Ruh ile beden bildiğim o ki bu bizim duadaki mucizemizdir
İnsani anlamlar yüklenen gecende
gönderdiğin mektubu gördüm yıldızlara bakarken bir sabah
Arşın eteklerine görmeye gittiğimde aşık oldun
İşte buradayız kainatın en güzel yerlerinden bir tanesinde

Duaya boyanmış ruhunda sakladığın çocukluğun
Hatırlatıyordu misafir odası dünyan bedenin
Çalışma odan akıl eğilmiş mutfaklaşmış kalbine
Secdede yatak odan görünüyordu
Dünyalık halini sarmış ağaçlar arasından görünüyordun
Yazıydı bu zamandan inende sıradanlaştı harflerin
Kelimelerin derler ki o ınsanlar gibi hareket etmez bu aşk izidir

O ilk cümle ehl-i kapın
Kendi dünyasını kendi yaratanlar kendi rüyasınıda kendi kurgular
Güçlü kalplere ödül yalnızlıktır
Bunun bilincindedir ruh, secdesiz bedende
Duanın insan hayatından farkı da budur işte
Aşka giden aşıkta meczup yanın konuşmasındaki döngüdedir şey
An'daki boşveren hiç'in zıkrinde tamamlanır secdenin duası
Aşksız bir insanda renklerde kolay kolay rengini tamamlayamaz

Her seferinde dünya renksiz rüyada başka bir başlangıca varıyor duada
Ruhun miracı aşka her seferinde başka bir nokta(da) dır
Beden hep yenidir, yeni bir yol(culuk) için
Dua zamanı taşır kurgulayan ruh an'da tek şey'dir
Aşk kırk kapının ardından aşıkın iradesinde doğar

O ilk cümle ehl-i kapın
Aşk için bir dünya, aşık için zamanın ta kendisidir an
Zaman artık farklıdır ve tersine öze doğru akar ruh
Yıpratan değil, o eskiten yanda sürekli yeniden yaşatan,
söz yaşlarındaki duanın özsuyudur artık
Dua'yla zamandan inendir aşk

Bilince yerleşen bir savaşta sorgulamaya zorluyor tıka basa giydirilmiş bedeni
Aşk'a, bu dünya zamanı yabancıdır, aşıklar dünya malıyla zengin olan değildir
Kabirlere bulanıp bulanıp yokmuş gibi yaşamayada zorlansa aşık aciz kalır
Benim bilincime yerleşmiş der kainat
duada sözünü böyle bağlıyor secdede söz yaşları aşıkın
Evet, kapılar açıldıkça ruhları hissederiz
Aşktı bu ve bu sözün aşk kasidesidir

O ilk cümle ehl-i kapında arasıra şaşırdım da harfler taşınmazında
Duada yaşatabileceğim bir miras samed çeken ruhun
Günümüz insanına hayal gücünü hatırlatıyor veliler
Sevilen bir sima değildir, hayalini kaybetmiş insanın meczup yanı
Hayatı intikam hikayesi sananların aynasında süslenen tene
edebi çağrıyada uzak muammalı insan
Ve bir uyanma benleri girdap gibi dönüyor gecede

Saf tutan ve yeni saflar açan ruhların
secde muhabbetinin adına vaaz eden dualarda aşıklar
Kendine kendine hapsedenler bir şey olmadığı kararına varırlar uykuda
Sadece endişe kaynağı olmuş hayatta bizim yorgunluğumuzu üstlenmiş arş
Doğurgan bir ses zamanı taşıyor sözün çiçekleri açarken

O ilk cümle ehl-i kapın der ki, bazen öteye geçmek zorlaşır
Bir yenilik değil zaman, an'ın duada yeniden yazılımıdır ruhtaki arşın
Cazip kılınanlar içinde varlık ve yoklukta tüketim çılgınlığın
İsterim ki, süzülerek geceye, secdede seyredelim bizi
Hiç çaba sarf etmeden bir an sorgulanmıyorsa akıl tüm sözler ezberi dilin
Akıl git başımdan akıllanmıyacaksan

Beceremeyeceksen sürüp git diyor kalbin
Ruhu ve güzellıği buluşturan aşka kötü biziz
Senin kadar mahçup değiliz, biz bize aşk
Yeniden doğmak için tanımlıyor an'da aşkı aşk
İkiliğine diş bileyen neyi bekliyor?
Kendi varlığını birlikte değil birlikte olunan halinle kıyasla
kararsız ezberindeki mahcubuyet yanım

yed…26072009Beyaz Şairler Kahvehanesi> Garip Çoban Sıradışı> Hikmet Arayışları
__________________
Bilmeyenler ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun!
http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=20155