O ilk an, ilk heyecan,
Hatırlar mısın bilmiyorum?
Çünkü aklımdan hiç çıkmıyor o an.
Her şey bir bakış, bir uçuk gülüşünle başlamıştı aslında.
O birden bire,
içeri teklifsiz dalan misafir gibi gözlerinden yüreğime yayılan,
Beni çılgına çeviren;
o ilk bakış, o ilk gülüş ve o ilk heyecan.
O nasıl bir bakıştı öyle?
Ve o nasıl bir gülüş?
Kalbim adetâ fırlayacakmış gibi çarpıyor, çırpınıyordu heyecandan!
Hâlâ o ilk ân gibi telâşa kapılır, heyecanlanırım, hatırladığım ân!
Sen nasıldın bilmiyorum !
O ana kadar yıkılmaz, sarsılmaz olan irâdemi yerle bir eden, o anı, ölene dek
hatta öldükten sonra da unutamam!
Bilmelisin ki;
Burası çok önemli!
Bundan sonra, hiç kimseyi sevemem.
O ânı ve seni sevdiğim gibi bir daha kimseyle yaşayamam.
Çünkü o ân; anlam kazandırmıştı hayata. Ama bir kez daha aldandığımı gösterdi zaman.
Kaynağı o ân kuruyan kaynaktan birkaç damla göz yaşı,
İçerde hiçbir zaman iyi olmayacak bir yara,
Ve hiçbir zaman dinmeyecek bir sızı.
Kalbim yıkılmış, terk edilmiş hârabe misali.
Öylesine kalakalmıştım orada!
Şunu bilmelisin ki;
dün, bugün, yârın inan;
değişmez, değişmeyecek!
Kayıt Tarihi : 12.4.2018 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.