Ailesinin bütün fertlerini yıllar önce yitirmişti. Yaşlılara ait bir bakımevinde kalıyordu Ikinci derece akrabalari ile bağlantısı vardı, onlar ara sıra gelip onu ziyaret ediyorlardı. En büyük zevki bulmaca çözmekti. Etrafı çok karışıktı,bir gün yardımcısı düzenlemeye kalktığında ona dedi ki kızım ben bu karışıklığımın içinde kendimi daha huzurlu hissediyorum.
Genç kadın anlamıştı. O karışıklığınında kalmasını istiyordu. Belkide karışık etrafı ile
bazı boşlukları dolduruyordu.
Savaş yıllarını arkasında bırakmıştı. Yalnız olmasına karşılık kimsem yok diye sızlanmıyordu. Bütün eski dergilerin bulmaca sayfalarını alıyor onları çözüyordu. Ufacık şeylerle mutlu oluyordu. Sabahları televizyonu açıyor müziğin ritmiyle oturdugu yerden dans ediyordu. Engelli biriydi. Bir yere tutunmadan ayakta durması imkansızdı. Ama o çoğu sağlam insanda daha güzel bir hayat yaşıyordu. Dört tekerlekli bir arabası vardı ona tutunarak yürüyordu,.yapacaği işleride ona tutunarak yapıyordu..
Yardımcısı ile çok iyi bir iletişimi vardı. Şakacı biriydi. Hayatla dalga geçer gibi yaşıyordu.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman