Yaşlı kadın anlatıyordu bu gün çok neşeli bir şekilde uyandım. Neşesi yüzünde ve hareketlerinde okunuyordu.Bayram şekerini bekleyen çocuklar gibiydi.Bayramlıklarımı giymek istiyorum dedi yardımcısına. Yardımcısı tabii o zaman dolaba bakalım hangisini giymek istiyorsunuz? Tarif ediyordu siyah etek ve ceket içinede beyaz gömleğimi giyeceğim. Evlenirken giydiğim kıyafet. Yardımcısı dolabı açtı. Yazlık ve kışlıklar ile dolap tıka basa doluydu. Önce bir dolaptan öbürüne yazlıklari yerleştirdi. Sonra kalın örgü dokumalı siyah bir etekle üzeri altın işlemeli bir çeketi buldu.şimdi sıra beyaz gömleği bulmağa gelmişti. Öyle bayramlığa benzeyen bir beyaz yoktu.bulduklari bir iki gömlek içinde bazılarının düğmeleri yoktu, sonradan anladığına göre kadın kendisine dar gelen gömleklerin düğmelerini söküyor onları elbise dolabında bulunan askıdaki elbiselerin üzerine boydan boya geriyordu ki tozlanmasınlar diye.Duşunu aldırdı,elbiselerini giydirdi.Buldugu beyaz gömleğin düğmeleri kapanmıyordu. Anlamı yok kızım bu bana olmaz sen o içeride ki açık yeşil renkli gömleği getir. Açık yeşil renkli gömleği getirdi. O renkte yakışmıştı siyah takımın içine...Çok güzel bir sesi vardı, şarkı söylüyordu, oturdugu yerden. Sanki on yıl gençleşmis gibiydi. kendimi çok mutlu hissediyorum dedi. Mutlu olmanız harika bir şey diye yanıtladı yardımcısı.
En azından seninle sohbet edebiliyorum diğerleriyle iki kelime edilmiyordu, geliyorlardı
hergün aynı şeyi soruyorlardı. Konuşmanın içerigi her gün aynı iyi uyudunuz mu? Bu sözü duyduğumda artık sinirlerim tepeme çıkıyordu. Sonra taklidini yapiyordu eski yardımcısının
karga gibi sesiyle iyi uydunuz mu? diyorlardı.Tüm iletişimimiz bu kadardı,
iyi ki sen sormuyorsun; hani gelip deseler bu gün de yagmur yağıyor. Senin yanında mutluyum. Kendimi rahat hissediyorum. Sevinmişti yardımcısı. Bu gün şarkıların ardı arkası kesilmiyor bazende operadaki sanatçılar gibi sesini inceltip kalınlaştırıyordu bu yaşta bu ses!
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
O artık başka bir boyutta yaşıyordur, bu hali belki çok kişiyi yanıltabilir ama neler görmüş neler yaşamıştır. Hayat bir bardak su gibi akıp geçiyor, kimler geldi geçti bu yollardan, daha kimler gelip geçecek. Madem dünyaya gelmek şansı verildi bize , her şartta mutlu olmaya çalışmalıyız, bazen hakkını veremesek de. Çok anlamlı ve düşündürücü.
Bunlar ibret alınacak hayat dersleri. Kutlarım.
Birol Hepgüler.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta