Hatırlıyor musun?
Karın yağmasını çok severdim.
Ben bulutlarla anlaşmıştım:
Beni sana kar tanesi olarak getirsinler diye.
Sen de avucuna düşen kar tanelerinden
Kardan adam yapıp,
Ben diye severdin.
Şimdi karın yağmasını hiç istemiyorum:
Bulutlar beni sana getirmiyorlar.
Kalbimi, yüreğimi, sevgimi…
Parça parça dağıtıyorlar
Yeryüzüne.
Yıldızları izlemeyi çok severdim;
Seni bana hatırlatıyorlardı
Ve sen o yıldız gözlerinle
Bana bakardın.
Ama şimdi…
Yıldızları hiç sevmiyorum:
Seni bana hatırlatıyorlar.
Gökyüzünde sen oluyor,
Bana yıldız yıldız bakıyorlar…
Çok hoşuma giderdi gök gürlemesi.
Şimşek her çaktığında
Usulca koynuma sokulurdun.
Ve hiç bırakmayacak gibi sarılırdın
Allah’ım hiç gök gürlemesin,
Şimşek hiç çakmasın:
Sen diye sarıldığım,
Koklayıp koynuma aldığım
Yastığım,
Bana sarılmıyor.
Sabahları güneşten erken kalkıp,
Sabahın dondurucu ayazında,
Birbirimize kenetlenerek,
Güneşin doğuşunu izlerdik.
Gülümseyerek doğardı güneş.
Sen bana derdin ki:
‘Güneş şahidimdir ki
Seni asla bırakmayacağım…’
Güneş bizim şahidimiz oldu,
Ama bugün yoksun sen,
Güneş ve sen yalan söylediniz
Şimdi sensiz her sabah,
Güneşin doğuşunu izliyorum da,
Kızara kızara,
Utana utana doğuyor güneş.
Dağların ardından
Zorla başını kaldırıyor.
Seninle birlikte
Oda bana yalan söyledi.
Gidiyorum artık buralardan
Hoşça kalın
Yıldızlar,
Bulutlar,
Kar taneleri
Ve hoşça kal güneş…
Söyler misiniz?
Yârime,
Onu sevmekten asla
Vazgeçmediğimi…
Kayıt Tarihi : 16.12.2008 16:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!