Kurtulacak zincirinden
Kadınlar
Çocuklar
Aydınlar
Yüreği susmayanlar
Yarına dair sözü olanlar
Kirli ilişkiler yumağı
Kara bulutlar gibi
Bir bir dağılacak
Gökküzü daha berrak
Güneş asil doğacak
Bahar rüzgarı esecek yurdumda
Sular çağıl çağıl
Özgür akacak dereler
Tek tek geçerek
İç dinamiğiyle aşacak engelleri
Menziline ulaşarak
Bir deniz kıysında duvarları aşacak
Biliyorum
Yaralar sarılmadan sımsıkı
Öpünce geçecek
Son bulacak
Karşılıksızlıklar, ayrılıklar
Ve namussuzluklar
Her koyun kendi bacağından asılmayacak
Değirmen taşıma suyla dönmeyecek
Her olgu, algı yaratmadan
İkamesiz ve kendi mecrasında
Tarihsel gerçekliğiyle bulaşacak
Derdimiz ortaklaşacak
Ne hurafeler olacak
Ne ortaçağ kuşatmaları
Ne de sırça köşk dayatmaları
Dimağlara pranga vurulamayacak
Okunacak
Yorumlanacak dünya
Kin,nefret
Öfke
Ve İntikam
Öç almanın yerini sevgi
Küçümseme, hor görme
Aşağılamanın yerini saygı alacak
Sığıntı olmayıp
Öksüz durmayacak duygular
Sahtelikler, önkabuller yerine
Öz be öz fikirler tartışacak
Araştırıp, soruşturacak
Kılı kırk yararak ulaşacak gerçeğe
Kahverengi yapraklar
Sararıp düştükten sonra
Fidanlar ağaca, ağaçlar çiçeğe duracak yeniden
Güneşin batan kızıllığında
İğnenin deliğindenden geçirilip
Yüreğin imbiğinden süzülecek sevdalar
Sanma ki
Ay dünyanın gölgesinde kalacak
Ve her zaman tutulacak
Ve Kutup yıldızı kaybedecek parlaklığını
Gönlümüzde yandıkça bu ateş
Yıldız da, güneş de daha parlak olacak
Nasıl
İlkel toplum
Evrildiyse köleciliğe
Ve feodal toplum izlediyse
Ve bugün sömürüyü hissediyorsak iliklerimizde
Er geç değişecek değişmeyenin ta kendisi
Bilimin karanlığa egemenliğinde
Kumpaslar kalmayacak
İftira kara çalma olmayacak
İğdiş edilemeyecek insanlık
Kuşların ve martıların çığlıkları
Yalın yankılanacak bizim diyarda
Pembe ıtır kokuları
Leylaki gecemize dolacak
Kusursuz aşklar
Sınırsız sohbetlerle
Gelincik ile papatyanın sarmaş dolaşlığında
İçimiz ferahlayıp, görsel şölen yaşanacak
Ne gam
Keder
Ne tasa
Kaygı kalmayacak
Acılar da doğal yaşanacak
Sevinçler gibi
Olduğumuz gibi olunacak
Gürül gürül özgürlük
İnadına barış
Dostane kardeşlik dolaşacak
Şehrimin ana caddelerinde
Gökyüzü görmeyen
Labirent ve dehlizlerde
Yüksek güvenlikli zindanlarında
Taksim meydanı, Ankara garı
Dört ayaklı minare
Gazze sokakları
Baştan başa karanfil kuşanacak
Beyaz giysileriyle dolaşacak özgürlük
Davullar dövülecek düğün bayram
Halaya durulacak
Zılgıt çekecek kadınlar
Rengarenk
Uçurtmalar salınacak gökyüzüne
Dünya çocukları elele
Şenliklerle eğlenecek
Kökünden sallayıp dünyayı
Yok edecek evrendeki kötülükleri
Ve savaşlar tarihin çöp tenekesinde hapsolacak
İnancım odur ki
İtilip kakılmayacak vicdanlar
Sövülüp sayılmayacak
Sürülmeyecek vatanından
Yetişmiş beyinler, öğrenciler
Yazar, çizerler
Emek en yüce değer olacak
Ne kulaklarda pas
Gözlerde perde
Dillerde suskunluk kalmayacak
Sesi titremeyecek haklının
Köşesine çekilmeyecek
Görmezden gelinemeyecek
Binbir gerekçe aranmayacak
Bilimin aşikar doğrularına
Mavi dolacak yüreklere
Bahane bulunamayacak vahşete
Yerleşik bütün kurallar alt üst olacak
Sorgulanmayacak mesela sevdalar
Tırpanlanamayacak umutlar
Mazereti olamayacak barışın
Kucaklaşacak diller
Renkler, dinler
Ağıtların yerini
Hep birlikte söylenen türküler alacak
Ne kırk haramiler kalacak
Ne düzenbazlar
Yeryüzündeki tüm güzellikler
Öbek öbek,
İlmek ilmek işlenecek kılcallara
O gün gelecek
Elbet gelecek
Biliyorum
Şubat 2025
Necdet UçanKayıt Tarihi : 18.3.2025 15:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!