O gün, bambaşka bir gün olacak!
Ve ben, o gün çok zinde uyanacağım.
Havada, yağmur habercisi ağlamaklı bir bulut görmeyecek hiç kimse.
Ve hiç kimse, kendisine, üzülmek için bir dert bulamayacak...
Her şey dört dörtlük olacak o gün.
Ve sen, ey kalbimin içindeki!
O gün, dört bir yanımı saracaksın...
O gün, bambaşka bir gün olacak!
Ve zaman, sanki sana doğru akacak.
Bense, seni bulmaya muntazır, hep saate bakacağım.
Yok, hayır... Asla sıkılmayacağım.
Vakit, seni beklerken bile, keyifle geçecek.
Seni beklemek, inan bana, en az vuslatın kadar keyif verecek.
Seni bulduğumdaysa, artık susmayacağım.
Hep senin hayalini, hep sana anlatacağım.
Eksik parçasını bulmuş gibi olacak varlığım, seni gördüğüm an.
Geçmesinin en büyülü sırrını gösterecek bana, zaman...
O gün bambaşka bir gün olacak!
Ve güzelliğin, kalan aklımı da başımda alacak!
Merakımı senelerce önce çaldığın gibi, o gün, kalbimi de çalacaksın.
En güzel huyundur bu senin...
Yaptın, yine yapacaksın.
Gördüğümde, hemen fark edeceğim seni.
Ve senin 'sen' olduğunu, şüphesiz, bileceğim.
Daha önce görmemiş olsan da beni,
Sen de arayacaksın, meraklı gözlerle, bekleyenini.
Ve göreceksin, beklediğimi...
Yok, bu sefer gözlerimi asla kaçırmayacağım senden.
Sen de kendini kaçırmayacaksın, gözlerimin önünden.
Korkmayacaksın!
Bileceksin ki, ben 'o'yum.
Ondan ötürü sana böyle cesaretle bakıyorum...
O gün bambaşka bir gün olacak!
Hatta bambaşka bir gün olduğunu herkes bilecek!
Herkes, bir nedensiz neşe içinde hissedecek kendini...
Herkes, ta sabahından günün, ikimizi tebrik edecek.
Kuşlar başka ötecek o gün; İstanbul, bir başka İstanbul olacak...
Su başka serinletecek bizi, tuz her zamankinden farklı bir lezzet verecek.
Ekmek, ah, hele o ekmek...
Şükrederek böleceğiz, paylaşacağız ya onu...
Bu yüzden mutluluğumuza en çok o sevinecek!
O gün bambaşka bir gün olacak!
Tebessüm edeceğiz uzun uzun birbirimize...
Hem belki ilk tebessümü de bana bırakmaz, sen edersin.
Öyle ya, ikimizden daha sıcak, daha latif olanı, sensin.
Ah, bir ömür beklediğim!
Bir tebessümünle beni, bin yıl mesut edersin.
Bilemezsin asla kıymetini, benim gözümde...
Sen tebessüm edince, kalbimin rengi yüzüme, yüzümünki kalbime geçer.
Ben tebessümüne vurgun, zıpkın yemiş balıklar gibi, öylece bakarım.
Belki o zaman sen, şaşkın halime bakıp, bir tebessüm daha edersin.
Bir tebessümünle beni, bir ömür mesut edersin...
O gün bambaşka bir gün olacak!
Konuşurken kelimeler su gibi akacak dilimden.
Ne bir şaşırma, ne bir bekleme...
Yok, olmayacak...
Tereddüt bile olmayacak sesimde.
O gün ağzımdan kelimeler hiç oyalanmadan çıkacak...
Sesler kaybolmayacak...
Kalbimden geçeni, kalbimden geçtiği gibi, gürül gürül, haykırarak söyleyeceğim:
'Ey bir ömür beklediğim!
Senin bir ömür beklediğin,
İşte benim.'
Kayıt Tarihi : 20.8.2010 14:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Levent Ay](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/20/o-gun-bambaska-bir-gun-olacak.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)