Tumturak ırmakları bekler ya hep okyanus
Pir, dilinde hep o söz “O gelen bizim Yunus!”
Düşte gördüğü gece o ak saçlı Pir’ini
Kuruladı alnının burçak burçak terini
Bir yıldız göz kırptı şafağı deldi geçti
Düşündü ki âlemde varlık içinde hiçti
Mâsiva’dan sıyrılıp nice hallere düştü
Oysa ki Ankebut sır ağını örmüştü
“Dağlar ile taşlar ile” çağırıp nida etti
Dünyaya ait olan her şeye veda etti
Sarıköy’den çıkarak gece gündüz yol aldı
Kâinatın sırrına erdikçe şaşakaldı
Erenler kapısında azadeydi garipti
Var’da hiçlik hissiyle umarsız muzdaripti
Başında bin bir çeşit sarmal girift düşünce
Buğday mı alsam acep himmet mi diye önce
Hünkâr’ın divanında tereddüt etti bir an
Yerküre çalkalandı sarsılıp durdu devran
Pir’in ayakucuna mıhlayıp gözlerini
İştiyakla dinledi hikmetli sözlerini
Ateş parçası gözler ışık saçtı içine
Bildi ki yer yoktu burda nasıl niçine
Yârenler sofrasında yudumlarken huzuru
Zihninde cevap buldu nice çapraşık soru
Sırtlayıp buğdayını revan oldu yollara
Yüreği yangın yeri düştü halden hallere
O hikmet kapısının sırrını hayra yordu
Nedamet ateşinde yanıp tutuşuyordu
O aşkın iksirinden içerken avuç avuç
Dile geldi her nesne dallarda taze turunç
Dosdoğru odunları yüklenirken sırtına
Dindi, diye şükretti ummanlarda fırtına
Taptuk’un eşiğine berk ederek yüz sürdü
Gözyaşları süzüldü kesik kesik öksürdü
“İşitin ey yarenler kıymetli nesnedir aşk”
“Değmelere bitinmez hürmetli nesnedir aşk”
Pir duydu seher vakti o tiz aşina sesi
Kırk yıllık hadiminin kor gibiydi nefesi
Tumturak ırmakları bekler ya hep okyanus
Pir, dilinde hep o söz “O gelen bizim Yunus!”
(2021)
Ali Rıza Atasoy
Kayıt Tarihi : 30.3.2021 20:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğinizin nefesi sağlık ve mutluluk kelâmınızla şiir çağlasın
En derin hürmetlerimle...başarılar dilerim,
Her şey gönlünüzce olsun..esen kalınız her daim.
Bendeniz de benim "Bizim Yunus mu?" isimli şiirimi yorum olarak altına iliştirdim.
Bizim Yunus mu?
Şahdamarındaki...
Yol Derinliğini hissedemeyip,
Hikmet'in "sır" çağrısıyla
"Al" denilen nefes'ten...
Kambur'u ömür diyar
Cüceleşip gittiğinde......
Aşk içinde âşık,
Çöllerde Mecnun da olsan
O yapıya "Ben" vardığında,
Yorarlar o canı..."-Kimsin? "
VÜSAT'ı...
Vahada Leylâ da bulsan
O kapıyı "Sen" çaldığında,
Sorarlar o cana..."-Kim o? "
Söylersin ilk adını
Bir garipçe insan
Şivesiyle...
Belki, "-Yunus...!
Cevabında
"-İzin Yunus mu? "
Derlerse,
Bilesin o yapı...
Nurlanır o zaman...Minnet'te!
Candamarındaki...
Yol Serinliğini hissedemeyip,
Himmet'in " kır " kağnısıyla
"Ver" denilen nefes'ten...
Kabul'ü gönül YÂR
Yüceleşip geldiğinde......
Âşık içinde aşk,
Yollarda hayâller dolsan
O yapıya "Sen" vardığında,
Yorarlar o canı..."-Kimsin? "
VUSLAT'ı...
Leylâ'ya gerçek de dolsan
O kapıyı "Ben" çaldığında,
Sorarlar o cana..."-Kim o? "
Söylersin can adını
Bir garipçe lisan
İşvesiyle..."-Ben'im Yunus...!
Cevabında
"-Bizim YUNUS mu? "
Derlerse,
Bilesin o kapı...
Açılır o zaman...Cennet'e!
Ahmet Durgut
TÜM YORUMLAR (1)