Nece zülmetdi bu dünya.
Nece dehşetdi bu dünya,
Tutaraq erşin elinden
Dolanan derddi bu dünya.
Kimine mehrini vermiş,
Kimine sertdi bu dünya.
Acı var, miskini var, canisi hem celladı var,
“Fani dünya”- adı var.
Ne bu dünya, ne rezalet?
Yox edalet!
Tökülür qan, ezilir can, ölür insan.
Uca dergahe tutubdur üzünü gör bu müselman.
Ulu TANRIM, senedir tekce güman,
Sene iman ve inam.
Iznin ile gele imam, çeke encam.
Gele bir gün, bite hicran,
Gopa tufan, coşa ümman,
Yarıla bağrı semanın.
Çöke zülmet ve nehayet,
o gelişden bir elamet...
Aman ALLAH!
Sinesi nurdu semanın, üreyi durdu semanın,
Nece mavi, nece engin, nece zengindi sema? !
Ne xezine, ne define?
O semadan ki, yere nur doğulur,
Ona betninde emanet verilen dürr doğulur.
Budu heyran kesilib göyde melekler de susur,
Göy susur… yer de susur… yerde çiçekler de susur…
O gülün etrine heyran kepenekler de susur…
Ona betninde emanet verilen dürr doğulur.
Möcüze! Göyde göy qurşağı var, yoxdu yağış,
Qanadın saxlayaraq gör nece heyretle baxır göydeki quş,
Her teref seyre dalıb, göyde sükut… yerde sükut…
Bir de göyden asılan pembe bulud, bir de umud.
O bulud bizlere bir can getirir,
O bulud bizlere mehman getirir.
O gelen sevgili canan,
O gelen bizlere derman,
Gözün aydın, a müselman,
O gelen Sahibi – Dövran!
05.05.2009. BAKI.
Xalide EfendiyevaKayıt Tarihi : 1.3.2011 11:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Soluk soluğa okunacak keyifli bir şiir.Azeri lisanının inceliklerini bilsem böyle düşünür müydüm aceba? diye sordum kendi kendime, ama biz Türkiye Türk'lerinin sanırım çoğu ben gibi düşünüyor.
Azeri lisanının bize göre daha şiirsel olmasını ben Azerilerin farslarla bizden daha fazla haşır neşir ve içiçe olmalarına bağlıyorum.
Dur bir daha okuyayım çok güzel yahu.
Sevimle kal Xalide ablam
Bu dünya karanlık
Bu dünya dehşet dolu
Arşın elinden tutarak
Dertleri döndürür bir kolu.
Kimine istediğini vermiş
Kimine derttir bu dünya
Canisi, cellâdı; acısı belası
Adına “fani” denmiş.
Bu nasıl bir dünya,
Bu nasıl bir adalet
Var olan tek şey rezalet…
Dökülür kan, ezilir can, ölür insan
Tamamen dergâha dönmüş yüzünü
Gör ki bu Müslüman!
Hâlbuki Allah’a olmalı tek güman.
Sadece O’na olmalı iman …
İznin ile gelsin imam, başı çeksin
Bir gün gelsin, hicran bitisin
Kopsun Tufan, umman coşsun
Göğün bağrı yarılsın,
Karanlık çöksün ve nihayet
O gelişler olsun bir alamet…
Aman Allah
Sinesi nurdu semanın,
Yüreği durdu semanın
Maviydi, engindi ve zengindi göğümüz
Ne hazine, ne defineydi gördüğümüz.
O göklerden güne doğan nurdur
O kucakta bir inci, emanet durur.
Herkes hayran olur,
Gökte meleklerin dili tutulur
Mucize…
Gökkuşağının en güzel renkleri
Gökte sisi yok, yağmurdan eser yok
Sükût kaplamış her yeri ve gökleri
Hayretle bakmakta yükseklerden bir kuş
Kanatlarını salkıyarak iniyor sanki yokuş
Her şey gibi seyirde gökteki pembe bulut
Bizlere bir can getirmede, sanki bir umut
O bulutla inmede, beklenen O misafir
Yaşanmada o an bir tablo, bir resim, bir tasvir
O gelen sevgili canan
O gelen gönüllere derman
Gözün aydın ey Müslüman
O gelen sahib-i devran
O gelen Muhammed Mustafa’m…
UYARLAMA: HİKMET ÇİFTÇİ
04.04.2011
NOT: Şairenin hoşgörüsüne sığınılarak kısmen eklemeler yapılmıştır.
TÜM YORUMLAR (13)