O gece dolaştım şehirde harap
Gönülden yaralı bir muğber* gibi
Çapraz aksetti nehirde mehtap
Keyfiyet kemiyet beraber gibi
Yan yana ardışık kibir sarayı
Çelik vagonların köpükten rayı
Gönlüme musallat derin yarayı
Vücûdu meskûnum bîhaber gibi
Kader mi diyelim say ki masaldı
Azadlık sabrımla ömrüm kısaldı
Özümden sakladım bir çopur aldı
Âlemden müstağni* beraber gibi
Ve çıktım uyanıp ben o rüyadan
İsyana düşünce caydım dünyadan
Günahı unutup geçtim hayadan
Dilinden muzdarip* mükedder gibi
O gece hafızam kud oldu sanki
Göklerden sağanak güz geldi sanki
Kalbime esinti bir yeldi sanki
Ruhuyla mündemic* ah eder gibi
-2-
O gece! ne kadar mahcuptu mehtap
Kristal bir sütun cam yüzün gibi
Semada parlayıp sönen afitâp
Elvedâ bezminde son hüzün gibi
Ruhumda aşarken gölge tepeyi
Nefsimde köpüren o son celseyi
Cicim aylarında tatlı buseyi
Lûtfedip verdiğin bal sözün gibi
Hayal mi gerçek mi o dem masaldı
Efsûni sözlerin nefesin baldı
O asil öyküden bana düş kaldı
Mazi ardışığı kar güzün gibi
Karabasan mıydı bezdim hülyadan
Kalkınca kıyama caydım dünyadan
Etraf desen desen flu boyadan
Bulutla kaplanan gündüzün gibi
Duygular şahlandı su seldi sanki
Titreyen gönlüme yaz geldi sanki
Kalbime pervane bir yeldi sanki
Yüreğim dağlayan kor közün gibi
Beşiroğlu..
Faruk Nafiz Kılıçalan 2Kayıt Tarihi : 24.3.2021 22:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!