Pınar gibi çağlıyorken hayatlar,
Birdenbire sönüverir tüm yaşam.
Aniden değişiverince dünyalar,
Kalanları kahrediveriyor akşam!
Giden memnun mu bilinmez yerinden,
Kalan kahreder kendini ardından.
Yaralar sevdiklerini derinden,
O da neler bekliyordu yarından!
Yaşam bizi nerelere sürükler,
Hayattan beklentilerse hiç bitmez.
Yenilikler hep bizleri körükler,
Mutlu günler tükenir öyle gitmez.
Yaşayacak zamanımız ne kadar,
Bilmeden biz bu kervanda yol aldık.
Ölümlerin ardında ne sır yatar,
Çözemedik yine çaresiz kaldık!
Giden gider kalanlar devam eder,
Hiç bitmeyecekmiş gibi yaşarlar.
Oysa bilsek yaşamlarımız ne der,
Ancak kendini bilmezler şaşarlar!
Eğer onurla yaşarsan hayatı,
Korkun olmaz yaklaşacak ölümden.
Dünya toplarken her dem bu hasatı,
Sanki kazanmak istiyor sürümden!
Bu dünyada hep defteri dolanlar,
Meken değiştirir gibi giderler.
Kim bilir hangi diyara konarlar,
Bizleri o meçhulden seyrederler!
Ne gençler ne çocuklar ve yaşlılar,
Korkmuyorum dese bile ürperir.
Her bir fert korkmakta çok haklılar,
O diyarda genci yaşlısı birdir!
Gidip gelen olsaydı o alemden,
Davranışlar daha farklı olurdu.
Kaçmak için kendin kendi zulmünden,
Dünyayı hep iyiler doldururdu!
Ne diyelim böyle kurulmuş dünya,
Meçhule giden birer yolcuyuz hep.
Belki meçhul bizlere değil hülya,
Gerçek dostluğa olacaktır sebep!
Kayıt Tarihi : 27.9.2006 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!