Erkek çocuklar arasında kızlara yakınlık duymak, onlarla oynamak, onlarla arkadaşlık etmek küçümsenilen bir davranıştı. Öyle yerleşmişti ki çocuklar arasında erkekler erkeklerle arkadaşlık eder, kızlar kızlarla. Eh! Kızlardan uzak durursak bu eleştirilerden kurtulabilirdik. Ancak öğretmenin bayan olması karşısında yapabileceğimiz bir şey yoktu. “Bunun öğretmeni kız öğretmen! ” diye küçümserlerdi beni başkalarına karşı. Mahcup olur, utanırdım.
Bu öğretmenimle ilkokulun ilk dört sınıfında birlikteydik. Utansam da hayranlık duyardım o zamanki aklımla. Çünkü her şeyi bilirdi. Ne sorsak yanıtını alırdık.
Bir ilkokul öğrencisinin böyle bir soru nasıl aklına gelir bilinmez ama bir tarih dersinde Romalılar ve Hıristiyanlığın doğuşu konusu işlenirken bir arkadaşımız öğretmenimize “Öğretmenim, Hıristiyanlığın esasları nelerdir? ” diye sormuştu. Nasıl ki İslam’ın 5 esası varsa Hıristiyanlığın da olmalıydı.
Onu da yanıtlamıştı öğretmenimiz. Nasıl yanıtladığı tam olarak aklımda kalmadıysa da Hıristiyanlığın daha sonra bozulduğu, dolayısıyla esaslarının da ilk zamanlarda İslam’ın 5 esasından pek farkı olmadığı şeklinde cevapladığını tahmin ediyorum.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,