Ben seni yalın güzellikler içinde tanıdım,
o zamanlar ne böyle çilelerim vardı,
ne böyle ayrılıklarım,
yalnız kavakyellerim vardı başımda esen,
yerine bir anda karabulutlar yürüdü,
kalbimdeki alevi sezinledimse de aldırmadım
ama
büyüdü.
Yanmışım, ya ki; kül olmuşum, umurunda mı?
Sen yine yalın güzellikler içindesin ya,
ben çileler, kederler çekiyormuşum, sana ne?
Ama sen benim umurumdasın bir başına,
olanca güzelliklerinle umurumdasın,
olanca cefalarınla, olanca vefasızlığınla,
olanca acımasızlığınla umurumdasın.
Zira; tam bir engerek zehri gibi işlemişsin içime,
kanımdasın.
Çilelerimle suladım durdum güzelliklerimi,
su verdim sabah-akşam güzelliklerime, hüznümden,
mahzun çiçekler besledim, büyüttüm,
seni bu güzelliklerle süsledim Tanrı ‘nın her günü,
insan gölge düşürmeden yaşatmak istemez mi
gördüğünü?
İşte o güzellikler senin niteliğin,
öyleyse benden nedir ki; istediğin?
Zaten sen güzellikler içinde, ben çilelerde,
zaten ben hüzünlerde, ben ayrılıklarda,
meramın ömrümü tüketmekse derin bir sessizlikte
gerçekleşir
yakında.
(ZAMANIN BİR DAR VAKTİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 69-70/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 21.9.2004 17:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!