Eve herkesten önce dönmüştü yaşlı adam. Son bir kez yaşadığı evi dolandı. Her şey öylesine yabancılaşmıştı ki… Yabancı bir eve izinsiz girmiş, sanki her an birileri odanın birinden çıkacak ve ‘Sen de kimsin? ’ sorusuyla karşı karşıya kalacakmış gibi hissetti. Bir ceylan çevikliğiyle yıllarını geçirdiği odaya girdi. Bir kaç saniyede tüm odayı belleğine yerleştirmek istercesine etrafına bakındı. Artık kendisine ait olmadığını çok iyi bildiği odanın bir köşesinde duran birkaç parça eşyasını gördü..Acele etmeliydi. Diğerleri gelmeden onları valizine yerleştirmeli ve bir an önce uzaklaşmalıydı tüm mutlululuk umutlarının eriyip huzursuzluğa dönüşüverdiği bu evden.Oysa ne çok çaba harcamıştı bir tutam mutluluk için, ne sözler verilmişti karşılıklı bu odada ama bu gün hepsi verilip tutulmayan sözler arasında çoktan yerini almıştı. Acele etmeliydi…
Sonunda bir saat önce verilmiş kararla elinde kalan tek varlığı olan arabasının içindeydi adam. Anahtarı çevirmek için acele etse de bir kez daha dönüp evine bakmayı ihmal etmedi.Yıllar önce umuda attığı imza, özgürlüğe atılan imzanın altında ezilmiş ve kazanılanlar bir çırpıda kaybedilmişti. Evliliği kumar masasında gördüğü bir blöftü sanki.
Bir an önce oradan ayrılmayı düşünüyor olmasına rağmen parmakları usulca çevirdi anahtarı. Çalışmaya başlayan motorun sesini dinledi bir süre.Yeni başlayan bir serüvenin sessiz çığlıklarıydı gelen, motordan. Verdiği kararı uygulayacak, arabası onu nereye kadar götürürse orada kendine yeni bir yaşam kuracaktı. Ne kadar zamanı kalmıştı ki zaten? .. Dahası; yaşı, kurulacak yeni bir yaşam için uygun da değildi. Pek çok arkadaşı uyarmıştı. Onun yaşında birisinin, artık elinde olanlarla idare etmesi gerektiğini ve bu yaştan sonra yeni bir yaşamın kolay kurulmayacağını yineleyip durmuşlardı. Ancak, her seferinde ’Alacak tek bir nefesim bile kalsa mutluluğu solumak istiyorum o nefeste…’ diyerek yanıtlamıştı onları.
Düşüncelerinden arınmak için bir cd koydu cd çalara. Kimi ve neyi dinlediğinin pek önemi de yoktu o anda. Sadece bir ses olsun ve onu, geçmişini düşünmekten uzaklaştırsın istiyordu. Ne kadar yol aldı, hangi yöne doğrulttu arabasını ayrımına bile varmadan, bilinçsizce eşlik ettiği şarkılarla yolculuğu başladı.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
O çeşmeyi hayal ettim. Çok güzel bir çalışma diyorum. Tebrikler, sevgilerimle.
Ders alınacak bir yazı kutlarım saygılar Yavuz Ağır
dili yerinde,cümlesi yerinde,teması yerinde çok güzel bir yazıydı;okumaktan keyif duydum.kutluyorum saygı ve sevgilerimle...
Onun hiç olmazsa bir gideceği yer varmış...Ya olmasaydı...Bunu düşündürdü....Kalemine sağlık devrem...
Çok güzeldi Gülseren hanım, okurken yaşadım sanki, güzel yüreğinize tebrikler...sevgiyle.
Duygulanarak okudum yüreğinize sağlık
en güzel çeşmenin suyu kurumamış akıyordu.Cok güzel tatlı merak edici bir hikaye okudum kaleminizden.Gulseren abla kutluyorum kaleminizi canı gönülden.Severek büyük zevk aldım kaleminizden.Sevgiyle Gulnare Leman
Ne tatlı anlatmış kalemin...Pınarın suyu gibi çağlasın yüreğin. Tebrikler. Sevgilerimi yolluyorum arkadaşım.
Güzel olmuş...
Sanki cümleler iç içe olmak istemiyor gibi...
nefis bir çalışma...
teşekkürler güzel dizelere.....
yüreğinize sağlık......
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta