İstemiyorum marka ayakkabılar,kameralı cep telefonları
Bana lastik ayakkabılarımı getirin.bir de çember
Sokaklarda süreyim güle oynaya
Şimdi nerede eşeğinin sırtında leblebi,iğde,keçiboynuzu satan ihtiyar
Her türlü imkânımız var; ama şükür kalmamış,koskoca dünya insanlara dar
Bayramdan bayrama yeni bir çift çorap görürdük
Zenginler biftek yerken,biz kemiklerin iliğini sömürdük
Elbiselerimiz,çoraplarımız hep yamalıydı
Fakat tertemizdi,orjinal Türk malıydı
Annelerimiz leğende ova ova yıkarlardı onları
Konfeksiyon çıktı,geldi yamaların sonları
Hani ’Allı da güllü bu macun! ’ diyen macuncu
Ne de meşhurdu Hacı Şakir adlı sabuncu
Hazır bez yoktu,toprak koyarlardı bebeklerin altına
Zabıtalar çıkardı gecekonducuların bahtına
Televizyonsuz,bilgisayarsız günlerimiz ne de güzeldi
Teknoloji dediler,bekledik; ne ekonomi ne de insanlık düzeldi
Komşuluk,ev sohbetleri vardı,insanlık vardı
Açık hava sinemasında Cüneyt Arkın düşmanları kovardı
Hani ayda bir mahallede ayı oynatan çingene
Babamızın parmakları kulağımızda olurdu bir mengene
Gece yarılarına kadar saklanbaç oynardık
Milleti rahatsız etmek için tornetlerle kayardık
Hani çelik çomak,dalya oynadığımız sokak dostlarımız
Şimdi kendimizden daha değerli oldu postlarımız
Hani misket arkadaşlarım? Çağırmıyorlar artık beni
Hani çamurda çivi oyunu oynadığımız sokaktaşlarım
Hani bahçesinden meyvelerini kopardığımız Mithat Amca
Kovalamıyor artık bizi rüyalarımda bile
Öğretmenler tek ayak üzerinde durma cezası vermiyor
Nasıl bir dünya oldu,kimse birbirini sevmiyor
Yakılmış anızların arasından topladığımız buğdaylar
Ne de lezzetli gelirdi
Şimdi o buğday tarlalarının yerinde
Koca koca binalar belirdi
Oğlum bilgisayarın başından hiç kalkmıyor
Spider-Man oyuncaklarından başkasına bakmıyor
İtirazım var,çocukluğumu geri istiyorum
Soğuktan ayaklarımın morardığı günleri özlüyorum
Öğretmenlerimiz bir yandan,babalarımız bir yandan
Bizleri ne de güzel döverlerdi
Annelerimiz sık sık bize:
’Boyu devrilesiceler’ derlerdi
Beni kızdıran komşuların çatılarını taşlamak
En büyük hobimdi
Canımı sıkan tek şey
Delik olan cebimdi.
Adnan ÜNAL ' ö.ç.m '
Adnan Ünal 1Kayıt Tarihi : 13.7.2009 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her toplumun zaman içerisinde kendi değerlerine göre oluşturduğu birtakım etik kurallar vardır. İnsanların davranışları bu kurallara uyulup uyulmadığını ortaya koyar. Bu kurallara uyanlar takdir edilirken, uymayanlar toplumca yadırganır, hattâ ayıplanır.
Bu kurallar küçük yaştan itibaren ailede, okulda ve sokakta insanlara kazandırılmaya çalışılır. Aslında etik, büyüklerinizin de dediği gibi, kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyi başkasına yapmamak, kendimiz için istediğimizi, başkaları için de istemek değil midir?
Örneğin otobüste yaşlı birine, hamile ya da kucağında çocuk olan bir bayana, genç bile olsa rahatsızlığı belli olan ayağı alçılı birine yer vermek, etik bir davranıştır. Gece yarısı elektrik süpürgesini çalıştırmamak, sesini fazla açmadan müzik dinlemek de öyledir.
Verdiğimiz sözü tutmak, işimizi doğru ve sağlam sağlam yapmak, kötü huy ve davranışlar sergilemekten kaçınmak, yaradılanı Yaratan’dan ötürü sevmek toplumumuzun önem verdiği etik davranışlardır. Bu etik davranışlar kişinin toplumdaki yerini sağlamlaştırır, ona itibar kazandırır.
Etik davranışların temelinde sevgi, saygı ve hoşgörü yatar. Kin tutan biri sadece kendini eritir, kendi moralini bozar. Halbuki insanları kusurlarıyla birlikte kabul edersek ve onların davranışlarını yetiştikleri ortama göre değerlendirirsek yeni dostlar kazanırız. Öğretmenimiz anlatmıştı: Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, yaşlı bir amcanın yanlış abdest aldığını görürler ve bunu düzeltmek için harekete geçerler. Hz. Hasan der ki: “Bey Amca, biz kardeşimle doğru abdest alma yarışı yapıyoruz. Siz hakem olur musunuz?” Yaşlı Amca: “Tabii ki çocuklar, haydi bakalım, başlayın.” der. Önce H. Hasan, sonra Hz. Hüseyin, dedeleri Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın gösterdiği gibi abdest alırlar ve yaşlı amcaya: “Amcacığım, kim daha güzel abdest aldı?” diye sorarlar. Yaşlı amca: “İkiniz de birbirinizden güzel ve doğru abdest aldınız çocuklar. Abdest yarışmasını kaybeden benim. Size çok teşekkür ediyorum, bana nasıl abdest alınacağını öğrettiniz.” der. Etik davranışlar, bu örnekte olduğu gibi tatlılıkla ve ustaca verilmelidir.
23 Nisan etkinliklerine katılmak için ülkemize her yıl değişik ülkelerden çocuklar geliyor, Türk ailelerine misafir oluyorlar. Onların aynı yaşlardaki çocuklarıyla tanışıyorlar, onlardan oyunlar öğreniyor, kendi oyunlarını da onlara öğretiyorlar. Birbirlerinin dilini anlamayan bu çocukların mükemmel bir uyum sergilemeleri, kırk yıllık dost gibi birbirlerini sevmeleri, birbirlerine alışmaları herkesin dikkatini çekiyor. Peki bu anlaşmadaki sır nedir sizce? İki ayrı dili konuşan bu çocukların ortak dili aslında gönül dili değil midir? Türk çocukları gönül dilini kullanmakta ustadır bence.
Her ülkenin etik kuralları olduğu gibi, ülke içindeki her yörenin de ayrı etik kuralları vardır. ŞanlıUrfa’da misafire kırmızı biber, çiğ köfte ve mırra ikram etmemek yadırganırken, Gaziantep’te kebap ve baklava ikram etmemek yadırganır. Yaz mevsiminde Ayaş’a misafir olan birine evine dönerken Ayaş domatesi, dut ve kiraz hediye etmeden göndermek konu komşu tarafından eleştirilir. Misafirin yanında aile bireylerinin birbirleriyle saygılı ve alçak bir ses tonuyla konuşmaya dikkar etmeleri, çocuklarını misafrin yanında azarlamamaları, toplumca kabul edilmiş etik davranışlardandır.
Biz öğrenciler açısından da pek çok etik kural vardır. Bu kurallar yazılı değildir, kanun değildir ama her öğrenci bu kurallara uyar. Öğretmenini görünce saygı göstermek, okul eşyalarını korumak, ihtiyaç sahibi arkadaşlarına yardım etmek toplumumuz tarafından kabul edilmiş ortak etik değerlerdir ve biz bu etik değerlere uymanın görevimiz olduğunu biliriz.
Bence bir ülkenin değeri, o ülke insanlarının toplumun etik kurallarına uyulup uyulmamasıyla doğru orantılıdır.
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar kaleminize
Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'
Karamanlı Âşık Çağlari
Bir de maddi şeylerin anlamsızlığını inanılmaz güzel anlatmışınız.
teşekkürler..........
TÜM YORUMLAR (10)