Menzile yetmek için zamanı aşıyordu
Yüreğini eline almış da koşuyordu...
'Dur! Kal! Gitme! ' diyerek kolundan yapışana,
Belli, çok güceniyor, üzülüp şaşıyordu...
Can devir tesliminde her soluk verişiyle
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Menzile yetmek için zamanı aşıyordu
Yüreğini eline almış da koşuyordu...
'Dur! Kal! Gitme! ' diyerek kolundan yapışana,
Belli, çok güceniyor, üzülüp şaşıyordu...
Can devir tesliminde her soluk verişiyle
Çağımız Kisrâ’sının putları düşüyordu...
Nice diri çehrede ölüm kol geziyorken
O peşin muştulanmış cenneti yaşıyordu.
Dokuz kat karanlıktan süzülen ar yıldızı
Nurlanmış umutlarla yüzünden ışıyordu.
Aldan mordan geçerek bir kızıl ötesinde
Lâcivertleşen gece nihâyet yoşuyordu.
Neydi o buydurucu aklıkların hikmeti
Örtünenden ziyâde seyreden üşüyordu
Öyle bir gizem ki bu, yorumu kolay değil
Buzdağının içinde tefekkür pişiyordu...
Göz, göz olmuş yaralar hafta, ay, yıllar sonra,
Suyu gür kaynak gibi şorlayıp coşuyordu...
İçimizden biriydi, suretâ insandı ya
Siretindeki sevdâ kabuktan taşıyordu...
şehitlerimizin ruhlarının şad olması dileğiyle kutlarım mükemmel bir paylaşım
tam puan saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta