yalnızlığın ertesinde seyriyen gün sancılarıdır ona özgürlük
takvimsiz yapraklardan dökülen her ömür
bir tutsak
tükenmez kara bir sonsuzluktur ona düş kurmak
oda
kadına yasak!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yüreğinize kaleminize sağlık
Şiir tadında bir anlatım, güzel. Teşekkürler!
Güldeste siir grubu/muzda paylasiyorum adasim :))
Harikasin tam puan... Selam ve dua ile...
harika bir hikayenin şiir şekliydi sanki. ne de çok şey anllattı...
tam puan+ant
yasaklar ya erkeğe yasak yokmu ayni şeyler erkeğede yasak dinlemezse kendine ama yasak yasaktır dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun
Begenerek okudum tebrikler
teselli ediyor kendini
yarım kalmış hülyaları düşüyor şehrin gözlerinden
ve ölümleri yutuyor bir can uğruna dilsiz son mezar
saçlarını topluyor omuzlarından mavi kanatlı son melek
ağlıyor kadın
ve gömülüyor sualara bütün çirkin özgürlük
her soğuk ölüm yeni bir hayat doğururken bir mezar taşından
asıp tüm şehirleri göçüyor kadın kendi içinden
gece haykırıyor gerçeği paslı beyninden şehrin
ve dökülüyor ölüm kırklı bir bebeğin gözünden
vurmalısın şimdi yıldızları göğsünden
ve yaşamlısın artık kadın sen...
Bu Hümeyralar hep böyle güzelmi Yazar?.
Yüreğine sağlık Arkadaşım. + 10 Puan.
kapıları kilitli bir yorgunluktu sessizliğin bir diğer adı
soysuzluğun ta kendisi
ellerim soğuk
lime lime içim bu gece
üşüyorum
üşüyorum ey yabancı
yarım kalmış hülyaları düşüyor şehrin gözlerinden
ve ölümleri yutuyor bir can uğruna dilsiz son mezar
saçlarını topluyor omuzlarından mavi kanatlı son melek
...
harikaydı
yudum yudum içilesi soğuk bir su gibi hem de tgemmuz ortasında...
iyi ki varsın dost
iyi ki sizi okuudm..
bu arada dua etmeye devam ediyorum..iki cihanda rfabbim yar ve yardımcın olsun..
....
Belleğimdeki son AŞK da yaralı,
Oysa hiç bu kadar canhıraş koşmamıştım aşka,
Hiç bu kadar engin,şeffaf ve çıplak olmamıştım…
(bu da benden)
Yaşamalisin kadin sen.. Yaşadigin onca olumsuzluklara ragmen..
seni üzenlere ezenlere inat, hayata inat , tüm kötülere inat, dimdik ayakta kalmalisin...
ve aynada kendine hep gülümseyerek bakmalisin.
bu güzel eserini yürekten kutluyorum.
10 puan+ anto.
Selam ve Sevgiler.
NEDE OLSA O BİR KADIN. ANLAYIŞIN MÜKEMMELİYETİNİ ONA VERMEK GEREK, ANLATIM HOŞTU, KUTLARIM EFENDİM.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta