O Bir Kadın...? / İsimsiz/ mi?

Mehtap Hümeyragül Dallı
20

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

O Bir Kadın...? / İsimsiz/ mi?

yalnızlığın ertesinde seyriyen gün sancılarıdır ona özgürlük
takvimsiz yapraklardan dökülen her ömür
bir tutsak
tükenmez kara bir sonsuzluktur ona düş kurmak
oda

kadına yasak!

suskun bir yokluğun ayak sesleridir iliksiz iffetinde gezinen
ve
terkisine aldığı can kırıklarıdır göğsünü yaran
tatsız bir yaşamak oturmuş içinin en metruk köşesine
bir varlık atıyor işte
tam göğsünün şurasında
kim bu yalancı?
dedi kadın kendine
zil zurna dolaşıyor c/ismi bozuk yabancı

acı ile içimde

kapıları kilitli bir yorgunluktu sessizliğin bir diğer adı
soysuzluğun ta kendisi
ellerim soğuk
lime lime içim bu gece
üşüyorum
üşüyorum ey yabancı

dedi kadın illetle

kan yalamış mayası bozuk kaldırımları
ve sokaklar kezzaplı namus kokusu
dudağında kurumuş dipnotsuz son ruj izi
onun son korkusu
yaşamak zıvanadan çıkmış bir gün/ah
yinede
şarkıları var bu şehirde hala adına kurgulanmış
ve bestesinde o

lal olan g/özleri yıkanmış

kadının gözlerinde bekliyordu ölüm
vedaya kurgulanmış her gün batımında
kara bir ikindi vaktiydi düşen son zulüm
gölgesi kırmızı topuklarından döküldü şehre hayasız yüzü

şuh bakışlı günahlar tam bir eceldi

şaşmadı ihanet
vurdu kadını iki kuruş etmez son yalan muhabbet
acıdı içinde sessizce hayret
ah!
yüz karası terkedilmişlik ve yalnızlık dedi

ne çok güzelin canına bedeldi

ıssızlığın senfonisi büyüdü ağlayan gitmelerin nabzında
ve besteler doğurdu inatla içinin naz makamında
bir rüzgar esti sonra kadının sol kasığında
mor mühürlü gamzesinden döküldü nedamet

ve yıkıldı indiği son durakta celladı olan ihanet

sokakların canını kustu gecenin bakışları
ve
öldü gözleri önünde kadının koca bir insanlık
kimliğini silen dünlerden arta kalan bir sancı gördüğü varlık
ölümün kapısına diz çökmüş yurtsuzluk
soruyor yinede kendine

kim(de) sin sen insanlık

ütopyasında sırlaşan şarkılar yırtıyor özgürlüğünün ceplerini
ve işte çözü(lü) yor ezberi/ni nihayet
onun önünde koca cansız bir tarih
bizans kanını içiyor haliçin gözlerinden
ve gerdanından asılmış bir genç kızın ahı parçalanıyor alnında
dökülüyor kırık aynaların y/aralarından
yırtıla yırtıla geçiyor İstanbul su(r) larını
göğsünde mor bir mühür
ayakları kırgın
kız kulesine dikip sonsuzluk bakışını
ölmemeliyim der gibi

teselli ediyor kendini

yarım kalmış hülyaları düşüyor şehrin gözlerinden
ve ölümleri yutuyor bir can uğruna dilsiz son mezar
saçlarını topluyor omuzlarından mavi kanatlı son melek
ağlıyor kadın

ve gömülüyor sualara bütün çirkin özgürlük

her soğuk ölüm yeni bir hayat doğururken bir mezar taşından
asıp tüm şehirleri göçüyor kadın kendi içinden
gece haykırıyor gerçeği paslı beyninden şehrin
ve dökülüyor ölüm kırklı bir bebeğin gözünden
vurmalısın şimdi yıldızları göğsünden

ve yaşamlısın artık kadın sen...

Mehtap Hümeyragül Dallı
Kayıt Tarihi : 15.10.2010 23:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


K.Köy sahilinde gözlerini ufuklara daldırmış bir kadındı o. hali aşikar ve yılgınlığı bakışından öyle belliydi. yaklaşamadım ve soramadım tek bir kelime ama, öyle çok şey anlattı ki o lal gözleriyle bana...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Murat Altıparmak
    Murat Altıparmak

    Yüreğinize kaleminize sağlık

    Cevap Yaz
  • Serkan Toprak
    Serkan Toprak

    Şiir tadında bir anlatım, güzel. Teşekkürler!

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak

    Güldeste siir grubu/muzda paylasiyorum adasim :))
    Harikasin tam puan... Selam ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Emrah Akkan
    Emrah Akkan

    harika bir hikayenin şiir şekliydi sanki. ne de çok şey anllattı...
    tam puan+ant

    Cevap Yaz
  • Haşim Kalender
    Haşim Kalender

    yasaklar ya erkeğe yasak yokmu ayni şeyler erkeğede yasak dinlemezse kendine ama yasak yasaktır dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Mehtap Hümeyragül Dallı