Yaşadığı akıbeti şıpsevdi gibi olana ölüm kendi rengindendir.
Taatinin azlığını arada, ölümü orada doğruluk yurdunda kalman için iste.
Şeytan'ı yenmek?...
1. Allah’tan kork, çünkü her işin başı Allah korkusudur.
2. Cihada sarıl, cihad İslâm’ın ruhbaniyetidir.
3. Allah’ı zikre ve Kur’an okumaya devam et.
4. Doğruyu söyle, bunun dışında da sükûtu tercih et.
Bunları yaparsan şeytanı yenersin.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Bir iki nefes içinde iki ben sığmaz.
Ya sen öl, Ya o ölsün ölmeyen diride.
Cennetler topluluğunun perdesi mezarlarda gitte dünyaya ağzını gönlünü kapat Huu de gönül.
Bize sıra gelmeden el bağla kabrine.
Nefis unutturanı tercih eder.
Kefen bezine b/akta, mülke suret bezeme.
Sevda kesiğinde bulamazsın k/an.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
B/ak terim nasıl da sen kokuyor.
Ama sen ölümü hatırlatanı seç!..
Hızır İlyas’ın bildiğini bilmek istersen aynandaki benine eyvallah demelisin gönül.
Karşıtlarıyla anlam bulduğu b/aşka zamanlardayız.
Arkadaşların en iyisi.
Allah Teâlâ’yı hatırlatandır.
Gam değildir gide dünya, kala din.
Gam odur ki kala dünya, gide din.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
C/an tende emanet, ruhta aşık olmak zordur.
İki rahmetten birine dert derman değildir.
Bazen bazıları için deriz ki!..
Apaçık şeyi neden anlayamıyor?..
Anlamıyor, çünkü bazıları uzaklaştırılmışlar!..
Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım Araf-146
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
İnsanların en akıllısı olmak istiyorsan, buyur!..
1. Dünya onu terketmeden dünyayı terkeden.
2. Kabre girmeden onu nurlandıran.
3. Rabbiyle karşılaşmadan önce O'nu razı eden.
4. Anne babasıyla ayrılmadan onlara iyi davranandır.
Düştüğüne üzülme!..
Yusuf’ta yükselişini kuyuda bulmuştur.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Kendi suçlarını Rabbine yükleyenlerden uzak dur gönül.
Kimliksiz dünyada, bizi bir yapan duada özlemleri saklı olan gönül dostlarımızdır.
Toprak açığa vurur birinin elinin değdiğini.
Birinin karanlıkta bile açığa vurur yokluğunu.
Yaratılış gayesinin muhatabı insan kendinden bi haber kendine bile seslenemiyor!..
En iyi koruyucu Allah’tır.
O, acıyanların en merhametlisidir.Yusuf - 64
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Senden uzaklığım çok yakın olmandandır.
Sen benim g/özlerimsin, ondan seni göremiyorum.
Gülümsediğini fark ettiği mezar taşlarının sözü köz ediyor g/özleri kapalı sırtüstü bekleyenleri.
Rabbine borç veremeyenler, fitnesini artırmak için hep isterler.
Sanki konuşabiliyormuş gibi avuçlanan mezar topraklarının sesi takati kalmamış insanda.
Ama yaşayan hiçbir kadın bir erkeğin ona sarılışının izini korumaz.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Ey iman edenler!..
Yoksa ahireti bırakıp dünya hayatına mı razı oldunuz?..
Ahiretin yanında dünya hayatının metaı pek azdır.
Tevbe - 38
Artık ihtiyarlığın gölgelerinin düştüğü bedenlerde bir b/aşka anılar.
Teheccüt vakti öl(e)medim, bir şems vaktinin ölümü s/aklı kaldı bendeki Elhamdulillah’taki mezar taşında.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Elini bile uzatamıyor her yerini saran ayrık otları gibi putlarından koparmak için.
Yaşadığını sandığı hikayeler arasında saban izleri toprakta yıkıcı bir düşünce dalmış.
İz bırakan tek sarılışı temsil ediyor.
Rüzgarın vurduğu ağaçların gölgesindeki kabirler.
Yüzlerin sürüldüğü yeniden uyanışlarda bir kıpırtı bekliyoruz.
Terk edilmiş insan göğün altında kendi kafir olarak ölümlerinde.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Bir tadın belirsiz kaygısıyla, bu gece teheccüt vakti doğmuş olan pişmanlıklar da geri gelmiyor.
İnsandaki sevgi hicretin yurdudur.
Allah O'ndan başka kimsenin bilmediği meçhul.
Gizliyorsun diye sadece sen biliyorsun sanma!..
Allah, gizlediğinizi de açıkladığınızı da bilir.
Nahl-19
Herkesin bildiği malumdur.
Bununla birlikte O'nu bilenler ne bildiklerini bilemez.
Düşünmek bir sarhoşluktur.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Fakat onun şarabı karışık, yaratılışı da vakitsizdir.
Bu vakitsizlik ise mizaçtan ortaya çıkar.
Fikrin, düşüncelerin hâkimiyim, mahkûmu değil.
Zira binayı yapan usta, binaya hâkimdir.
Bütün insanlar, endişenin, düşüncenin mahkumu.
Ve maskarası sohre-i endişedirler.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
O yüzden de hepsinin gönlü hasta, hepsi gamlı, gussalıdır.
Ben kasten kendimi düşünceli, endişeli gösteririm.
Fakat isteyince o endişe mahkûmlarının arasından sıçrar, yücelirim.
Nefse sürekli hatırlatmada bulunmaya ara vermemek gerekir.
Çünkü nefis zelildir.
Bu erdemi bütünüyle içselleştirerek ilahi payı elde etmeye kendiliğinden eğilim göstermez.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Yolculuk yorgunluk ve bedbahtlık zannı verir.
Dünya, ahiret ve berzah olmak üzere alemde ortaya çıkan bedbahtlığın ve mutsuzluğun zuhur sebebi budur.
İki diyara yerleşme olduktan sonra, yürüyüş sona erer.
Karar ve azap diyarında rahatlık gerçekleşir.
Hak kendini hem zâhir hem bâtın olarak tanımladığı gibi.
Alemi de gayb meleküt ve şehâdet mülk olarak vücuda getirmiş.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Bâtını emr, zâhiri
halk diye isimlendirerek.
Bilin ki emr de halk da O’nundur buyurmuştur.
Hakk’ın zâhir ismi âlemin bütün suretlerine, bâtın ismi o suretlerin örttüğü mânalara tekabül etmektedir.
Vücûd ise Hakk’ın vücûdu olup onun taayyün ve tenezzül suretiyle tecellisi zuhura meyliyle mümkün olmuştur.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Şöyle sorabilirsin!..
Öyleyse ateş denilen o iki yerden birisine de rahatlığın bulunması gerekirken halbuki iş öyle değildir.
Şöyle cevap veririz!..
Haklısın!..
Fakat burada bir meseleyi kaçırdın.
Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız!..
Nahl-18
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Şöyle ki!..
Yolcular iki türdür.
Bir kısmının yolculuğu ikamet gibidir.
Böyle bir yolcu, yolculuğun kazandıracağı tüm imkanlarla birlikte hizmet görür.
Bütün maksatları insanların omuzları üzerinde taşınan taht üzerindeyken gerçekleşir.
Ve arzuların değişmesinden korunur.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
İkinci tür yolcu yolu, yaya yürür, az azıkla ve cılız yardımla yolu kat eder.
Menzile ulaştığında belli bir süreye kadar devam eden yorgunluk ve meşakkat onunla kalır.
Sonra yorgunluk kalkar ve rahata erer.
Böyle bir insan azap çeken ve kendi menzili ateşte bedbaht kalan kimsedir.
Sonra her şeyi kuşatan ilahi rahmet onu kuşatır.
Bu ikisinin arasında da bir yolcu daha vardır.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
O cennete ulaşanın imkanlarına ve rahatına sahip olmadığı gibi cehenneme giren kimsenin çektiği sıkıntılar da ona ulaşmaz.
Böyle biri rahatlık ve yorgunluk arasındadır ve şefaatçilerin şefaatiyle.
Ve en merhametlinin çıkarması neticesinde ateşten çıkarılır.
Yolcular tabaka tabakadır.
Ve bu nedenle içlerinde öne giden, geride kalan vardır.
Bu durum kendilerindeki yorgunluk ölçüsünce ortaya çıkar.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Böylece peş peşe cehenneme girerler.
Onun müddeti dolduğunda ise rahatlık diyarına çıkarlar. Burası cennettir.
Onlar cennete ya bir şefaatçinin şefaati ile ya da genel çıkartma ile girerler. Genel çıkartma, en merhametlinin çıkartmasıdır.
Nebiler ve müminler ise iman ehline şefaat ederler.
Nitekim dünyada imanı onlara terbiye yoluyla veren kendileridir.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Meleklere gelirsek, onlar, dünyada mümin olmasalar bile güzel ahlak sahibi olanlara şefaat ederler.
Dördüncü bir grup yoktur ve geride sadece merhametlilerin merhametlisinin ateşten çıkartacakları kalmıştır.
Onlar ne iman yoluyla ne güzel ahlakı yerine getirmekle hiçbir hayır işlememiş kimselerdir.
Bununla birlikte ilahi inayet onların o yerin ehli olmalarını takdir etmiştir.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Diğer yerin ehli orada kalmıştır.
Artık kapılar kapanır, mühürlenir ve çıkma ümidi tükenir.
Bu durumda rahmet, ehlini kuşatır.
Çünkü onlar, oradan çıkma umudunu kaybetmişlerdir.
Merhametlilerin merhametlisinin çıkartmasını gördükleri için de çıkmaktan korkuyorlar.
Allah onları o yerin sakinine uygun ve oradan çıkmaktan zarar gören bir mizaçta yaratır.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Nitekim daha önce bunu açıklamıştı.
Onlar ümitsizliğe kapıldıklarında sevinirler.
İşte onların nimetleri bu kadardır ve onların bulmuş oldukları ilk nimet budur.
Onların cehennemdeki halleri bedbahtlık süresinin tamamlanmasından sonra zikrettiğimiz şekilde gerçekleşir.
Böylece azaptan haz alırlar ve acılar ortadan kalkar, azap kalır.
Zaten azap bu nedenle azap tat diye isimlendirilmiştir.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Çünkü hepsi nihayette bulundukları yerden haz alır.
Nitekim uyuz kaşıyana haz verir.
Buna mukabil insan uyuz değilken gerek yokken sırf bedene ilişen kuruluk nedeniyle kaşınırsa, acı çeker.
İşte insandaki mizacın gerektirmiş olduğu durum budur.
Bunu anlarsan, her diyarın nimetini öğrenmiş olur.
Allah'ın izniyle mutlu olursun!..
Allah'a yemin ederim ki, çok şiir dinledim de kulağıma hoş bir nağme gibi geldi.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Ben ,süslü ve aldatıcı masal anlatan masalcıların sözlerini buna benzetirim.
Nitekim onun sözlerini dinlediğim zaman, titreyerek yerimden kalkar.
Ve bunun çok güzel bir söz olduğunu söylerim.
Yani Allah adına yemin söylemiş olurum.
Melun şeytanım durmadan beni oynatır, raks ettirir.
Tıpkı maymun sahibinin maymunu oynatması gibi.
Bana ihtiyacı kalmayınca da bir şamar indirerek beni yere serer.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
Benim gibi kurtuluşu az olan biri kalkıp bir rida ile üzerimi örter, ta ki beni serbest bırakıncaya kadar.
Kalkarım ben, iyice zayıflamış olarak.
Kuşkusuz yüceler alemi, mele-i a'la dinim ve aklımla ilgili geçmişim itibarıyla beni teselli eder.
Bir acayip sırra ermişken teheccüt vakti gelen yare eyvallah dedim.
Hidayetten sonraki dalâletten Allah'a sığınırım.
(Y.ed - Takva Elbisesi Albümü)
Kayıt Tarihi : 6.3.2021 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nefsini baş tâcı eden, dinini hor görür. Kafkas Kartalı Şeyh Şamil

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!