Senden önce de bir ömür yaşadım ben.
Aklımda hülyalarımı süsleyen periydin.
Yüreğimde bir sıcaklık, bir ateş.
Ve günlerce hep seni aradım.
Ansızın çıktın sen birden karşıma.
Mehtap’ın yanında buldum seni
Sana aşkı, sevdayı sundum.
Diyemedim sana, anlatamadım günlerce...
Hatta dolaşıp durdum saatlerce.
Oniki Ocak Bindokuzyüzdoksanikide...
Elini tuttum, saçlarını okşadım senin.
Göğsüne başımı koydum yıldızlarla.
Omuzlarına ellerimi attım sıktım seni.
Boynuma doladım bana verdiğin sevgini.
Bir halka taktım yeminle – and ile.
Ve kokun sinmiş üstüme
Tam Binyediyüzyetmişgünle.
....bana verdiğin resmin hâlâ duruyor
Anılarımla hep birlikte.
Sevginde hâlâ o ufak kalbimde bilirmisin?
Unuturmuyum zannettin sen beni.
Seni hâlâ çok seven bebeğinim.
Beni anılarına sor anlatsınlar sana,
Yıldızlara sor, uçan kuşa dosta sor.
Söylesinler nasıl sevdiğimi hâlâ...
Bir sevda bu güzelim, aşk –meşk değil.
Gönül oyunu oynamadım ki seninle.
Yıldızlar ülkesinden kopup gelmiştim.
Diyar – diyar gezip dolaşırken.
Sen çekip gittiğinden beri,
Göz yaşlarıma hapsettim seni.
Severmiyim zannettin bir başkasını...!
Gönül verirmiyim, sevda olur mu?
Kalp yanarken bir başkası bulunur mu?
Vayy benim firar eden beyaz gülüm.
Gecelerde yıldızlar ağlattı beni.
Her yanımı eşeleyerek deştiler.
Ne geceler, sabah oldu
Ne gündüzler bitmek bildi.
Rüzgarla kavrulan benim gönlümü
Fırtına biçerek kopardı yerinden.
Kimse bilmez içimde ki yanan volkanı.
Şiddetlenir depremler yaratarak beynimde.
Ellerim gerilir kalır adeta geçmişimle.
Martıların acı çığlıkları arasında yitti
Umutlarım, hayallerim ve geleceğim.
Bir gemi okyanusta yelken açıp gitti.
Ben ve yüreğim baş başa kalakaldık.
Gemi giderken o koca limanda.
Ömrüm işte buralarda geçti benim.
Kayıklarla, yakamozların arasında.
Esen rüzgar, gün- gece ve bir hece
Kan oldu gözlerimden sol böğrüme savruldu.
Acılar dizelerde buluşup,
Şiir diye okundu çok zaman.
Dinlenip çalınacak belki de o şarkı.
İkinci bir bahar yaşandığı zaman.
Gezdiğimiz yerler harap olmuş, bitmiş, viran.
Beyazlar bile karalara bürünmüş.
Yelken açan geminin sancağında.
Kan çiçekleri açtı bağrımda.
Gün – gece, dün bir – bir battı.
Gel sor beni kimlere istersen...
Sor dayına...!
Sor neden, niçin diye?
Bilmem anlarmısın o sana söyleyince.
Bilirmisin sen sevdayı... Yaşadın mı?
Leyla bildimi ki? Sen bileceksin?
Neden günlerce yanıp kavrulduğunu.
Vayy benim beyaz güllü gönlüm.
Yaban çiçekleri ekili tarlalar arasında.
Dişimle tırnağımla kan geldi içimden.
Sevmişim ben seni, belli ki hoyratça.
Ne bilirdim sevda da parça – parça olacağımı.
Her bir parçamın sana savrulacağını.
Kimse bilmez içimde yanan volkanı.
Şiddetlenir depremler yaratarak beynimde.
Ellerim gerilir kalır adeta geçmişimle.
Martıların acı çığlıkları arasında yitti
Umutlarım hayallerim ve geleceğim.
Bir gemi okyanusta yelken açıp gitti.
Ben ve yüreğim baş başa kalakaldık
Gemi giderken o koca limanda.
Ömrüm işte buralarda geçti.
Kayıklarla yakamozların arasında.
Vayy benim gülüm... gonca gülüm
Yıllar sonra da olsa ara bul beni.
Gel gör sevdan ne hale getirdi beni.
Kayıt Tarihi : 27.4.2014 14:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!