Denizlerden
Esen bu ince havâ saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
Ne sen,
Ne ben,
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
O Belde
Denizlerden
Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
Ne sen,
Ne ben,
Ne de hüsnünde toplanan bu mesa,
Ne de alam-ı fikre bir mersa:
Olan bu mai deniz,
Melali anlamayan nesle aşina: değiliz.
Sana yalnIz bir ince taze kadın
Bana yalnızca eski bir budala
Diyen bugünkü beşer,
Bu sefil iştiha, bu kirli nazar,
Bulamaz sende, bende bir ma'na,
Ne bu akşamda bir gam-ı nermin
Ne de durgun denizde bir muğber
Lerze-i istitar ü istiğna
Sen ve ben
Ve deniz
Ve bu akşamki lerzesiz, sessiz
Topluyor bu-yi ruhunu guya:.
Uzak
Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak
Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...
O belde?
Durur menatık-ı duşize-yi tahayyülde;
Mai bir akşam
Eder üstünde daima aram;
Eteklerinde deniz
Döker ervaha bir sükün-ı menam.
Kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir,
Hepsinin gözlerinde hüznün var
Hepsi hemşiredir veya hud yar;
Dilde tenvim-i ıstırabı bilir
DudaklarIndaki giryende buseler, yahud,
O gözlerindeki nili süku:t-ı istifham
Onların ruhu, şam-ı muğberden
Mütekasif menekşelerdir ki
Mütemadi sükun u samtı arar.
Şu'le-i bi-ziya-yı hüzn-i kamer
Mülteci sanki sade ellerine
O kadar natüvan ki, ah, onlar,
Onların hüzn-i lal ü müştereki,
Sonra dalgın mesa, o hasta deniz
Hepsi benzer o yerde birbirine...
O belde
Hangi bir kıt'a-i muhayyelde?
Hangi bir nehr-i dur ile mahdud?
Bir yalan yer midir veya mevcud
Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hulya mı?
Bilmem... Yalnız
Bildiğim, sen ve ben ve mai deniz
Ve bu akşam ki eyliyor tehziz
Bende evtar-ı hüzn ü ilhamı
Uzak
Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak
Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...
Ahmet Haşim
'O gözlerindeki nili süku:t-ı istifham
Onların ruhu, şam-ı muğberden
Mütekasif menekşelerdir ki
Mütemadi sükun u samtı arar. '
NOKTA...
Ahmet Haşim,karanlığın,melankolinin şairi...yalnızlık,havanın kızıllığı,iyi gözlemciliği şiirlerinde ki müzikal ahenk; onu dilindeki ağırlığa rahmen eşsiz kılıyor.Anlam derinliğini anlıyor insan içindeki kelimeleri bilmese de...Zaten şiir sözlüğe bakılarakyorumlanmaz...dağa doğrusu şiirin yorumu olmaz.herkesin anladığı kendine güzeldir...Ahmet Haşim melali anlamayan nesle aşina değiliz diyor...Biz melali anlıyoruz; ama gün gelecek hüznü anlamayan bir nesil olacak,işte ozaman her şey kötü olacak...
çok güzel olmuş...
şairin en güzel eserim ama yegane güzel eserim dediği
hayal perdesini daraltmak korkusuyla yaşayan şairler için işte bir köşe taşı daha
Atilla Özkırımlı'nın incelemelerini okumak Ahmet Haşim ve şiirinden istifade etmek için önemli
Ahmet Haşim içi amatör dışı profesyonel özgül kütlesi civadan da ağır bir şair
haddi aşmış olmaktan kaçınmak kaygısıyla daha fazla yazılamaz zaten
Uzun söze gerek yok
Ruhum ıslak ben ıslak
Olmuşum sırıl sıklam
Deniz önümde kayarak
Bakıyorum maziye ağlayarak
Gül Bahçeleri
evet evet
ESRA SU'ya
ve onun hayranlarına ayıp olmaya başladı artık
HAYDİ YAYINLAYIN ONU DA
O DA GÜNÜN ŞAİRİ OLSUN
O DA MEŞHUR OLSUN !!
haksızlıkolmuyor mu ama
esra su gibi yetenekler orda keşfedilmeyi beklerken
birileri peşpeşe
senelerce aynı şiirleri yayınlayıp duruyor habire. !!
bunları yazan birine insan demekne derece
mümkün tartışılır !!
ESRA SU'nun İBRAHİM TAKINTILARINDAN
İBRAHİM HAKKI: Dünyanın yuvarlak olduğunu tekrar belirtme gereği duymuş ve Kristof Kolomp hakkında bilgilerimizi tazelemiştir.
OĞLANLAR ŞEYHİ İBRAHİM EFENDİ:’ varımı ben dosta verdim gayrı varım kalmadı’ dizesini söylemesi üzerine babasının ‘’bu oğlan, şeyh’’ dediği, lakabının da buradan kaynaklandığını söyleyen Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi Tasavvuf etkisinde öğretici şiirler yazmıştır.
Zübük ve Pardon filmlerini izlediyseniz eğer iki karakterin de nasıl aynılık gösterdiğini ve ne tesadüftür ki iki karakterinde isimlerinin aynı olması bir rastlantı olmasa gerek.
Bu Arada İbrahim Tatlıses’i unutmadım ve Küçük İbo ‘ da aynı karakteri sergileme sürecini yaşayacak.
ADI İBRAHİM adlı şiir sayfasında yayınladığı
yazısısından
Bu yazıy bile kutlayacak olanlar vardır
Eminim !!!
Bekir abi, imam bir de Allah!
Bi tuhaf adamdı Bekir abi…
Hovardanın allahı
Tabiri caizse pezevengin daniskası.
Tanrının bütün hikmetlerini almış üstüne
Altına aldıkları da cabası :)
Sabah akşam içer, üstelik tespih çeker
Çekerken de bi dolu kadın adıyla salâvat getirir
Bi de basar ki küfürü din iman hak getire.
(Neyse burayı geçelim)
Ama Bekir abi bu,
Ağırlığı kadar da sevecen dobralığınca insan seven
Hele kadınları hiç deme….
Kederleri de vardı ancak
Onları da uçkuruna düğümlemişti.
Şimdilerde kırk beş-ellisinde olmalı,
Hiç evlenmemiş… Tuhaflık o ya
Her bayram bi dolu oyuncağı kucaklar
Birkaç gün kaybolur ortalardan.
Sonra gelir
Babaç tavırlar takınır
Şarkıların sözlerini kendince değiştirir
Bıyık altı mırıldanırdı çay ocağının kuytu yerinde.
‘’benim çocuklarım vardı onları eller aldı’’
Geçenlerde hakkın rahmetine kavuşmuş Bekir abi.
Vasiyetinde prezervatif dağıtılsın istemiş
Bu yüzden kimseler yokmuş cenazesinde
bir imam bir de Allah!
Esra Su
................
Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta