Safir bir geceydi gözleri.
Ortasında mahcup bir davetin ışıkları
Beyaz bir duvarı pembeye boyar gibiydi.
Sıcacıktı hayır derken bakışları.
Ben hala gençken, yaşlanan o delikanlı
Hatırlar mısın o anfiyi? Toy bir hırçınlık çağı.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çoğu zaman bazı şeyleri çok geç farkederiz bu hepimizde vardır.. bir gece şiir masamızda düşünürken ansızın düşer belleğe.. Fakat heyhaaaat çok geç kalınmıştır.. Şiiriniz okunası yani okutuyor kendisini kutlarım yüreğini ve eserini kalemin daim ilhamın bol bahtın acık olsun selam ve saygılar..
İçideki tanrıçanın geç de olsa farkedilmesi muhteşem bir şiirin yazılmasına vesile olmuş. Sevgi ve saygılar daim olsun. Kardeşimin kudretli kalemi her zaman güzelliklerin altına .mza atsın. Kısa ancak çok etkili bir eser olmuş.
Sevgili Kardeşim: İsmail Hakkı Naganlu
Nisan ayının mayısa el uzattığı bir baharın başlangıç günlerinde kardeşimin sayfasına konuk olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Kimimize göre kısa kimimize göre uzun gelen soğuk kış günlerini geride bıraktık. Aslında kışın ayazında akıp giden ömrümüzden bir parçaydı. Önümüzdeki günler baharın güzel ve ılık günleri. İlkbahar çiçeklerinin bütün güzellikleri ile siz ve sevdiklerinizin gönlünde açmasını diliyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Kudetli kaleminiz her dem daim olsun ve güzelliklerin altına imza atsın.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu güzel şiirin hakkı olan : Altıncı Tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum, kabul buyurunuz.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Sipariş şiir olmasına rağmen güzeldi.Tebrikler.
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
TEBRİKLER
ÇOK İÇTEN VE DE SAMİMİ BİR ŞİİRDİ MISRALARA DÜŞEN DUYGULAR...KUTLARIM ÜSTADIM KALEMNİZİ...SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
Usta kalemde her tema dile geliyor. Tebrikler.
TEBRİKLERİMLE VE TAM PUANLA SELAM VE DUA.
Safir bir geceydi gözleri.
Ortasında mahcup bir davetin ışıkları
Beyaz bir duvarı pembeye boyar gibiydi.
Sıcacıktı hayır diyen bakışları.
Gözümde canlandı sahne... Masalımsı bir filmin görüntüleri sanki. Belki bir muzikalden minik bir sahne gibi...Değerli bir şairin tümcelerini hatırlatan bir vefa şiiri esasında bu farkındayım ;)) En içten sevgilerimi sunuyorum canım abime;))
aaaahhhhhhhh diyesim geldi alkışlarrrrrrrrr
tebrikler güzel şiire...sevgiler.
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta